Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2016/2675 E. 2017/1859 K. 24.03.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/2675
KARAR NO : 2017/1859
KARAR TARİHİ : 24.03.2017

MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında … Köyü çalışma alanında bulunan 137 ada 260 parsel sayılı 55.987,56 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu belirtilerek ham toprak vasfı ile Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı … irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli 137 ada 260 parsel sayılı taşınmazın tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı … tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece; dava konusu taşınmazın davacı tarafından imar-ihya edildiğinin ispat edildiği, ancak ekonomik değer olan sazlıkların kurutulmasının ve tarım arazisine dönüştürülmesinin korunmasında kamusal yarar olmayacağı belirtilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm verilmiş ise de yapılan inceleme ve araştırma karar vermek için yeterli değildir. Kadastro sırasında dava konusu taşınmaz, zamanla suların çekilmesi nedeniyle ham toprak vasfını kazandığı belirtilmek suretiyle Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı taraf ise imar-ihya ile kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği hukuki nedenine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece taşınmazın niteliğinin belirlenmesi bakımından yapılan inceleme ve araştırma yeterli bulunmamaktadır. Taşınmazın niteliğinin belirlenmesi açısından jeolog bilirkişiden rapor alınmamış ve bir taşınmazın niteliği ile kullanım süresinin ve taşınmaz üzerinde imar-ihya işlemlerinin tamamlandığı tarihi en iyi belirleme yöntemi hava fotoğrafları olduğu halde hava fotoğrafları getirtilerek üzerinde yöntemince inceleme de yapılmamıştır. Hal böyle olunca, dava konusu taşınmazın bulunduğu yeri de gösterecek şekilde tespit tarihinden …-…-… yıl öncesi dönemlere ilişkin en az … adet hava fotoğrafı Harita Genel Komutanlığından tarihleri açıkça yazılmak suretiyle istenilerek dosya arasına konulmalıdır. Bundan sonra, taşınmazın başında jeodezi ve fotogrametri mühendisi, jeoloji mühendisi ile üç kişilik ziraatçı bilirkişi kurulundan oluşacak bilirkişi heyeti, yerel bilirkişiler ile tanıkların katılımı ile yeniden keşif yapılmalıdır. Keşifte, dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın öncesinin ne olduğu, kim veya kimler tarafından hangi tarihten beri ne şekilde kullanıldığı, etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, yerel bilirkişiler ve tanıkların sözleri arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak giderilmeye

çalışılmalıdır. Keşfe katılacak ziraatçi bilirkişi kurulundan, taşınmazın öncesi, toprak yapısı, niteliği ile zilyetlikle mülk edinilebilecek yerlerden olup olmadığını, komşu taşınmazlarla karşılaştırmalı şekilde bildirecek biçimde rapor alınmalı, jeolog bilirkişiden, taşınmazın evvelinin ve hali hazırdaki durumunun sazlık veya bataklık olup olmadığı ve jeolojik yönden zilyetlikle mülk edinilmeye olanaklı yerlerden olup olmadığı, hususlarında ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiden ise çekişmeli taşınmazın kadastro paftasındaki konumu bilgisayar programı aracılığıyla uydu ve hava fotoğraflarına aktarması ile haritaların ait oldukları yıllara göre taşınmazın niteliğinin sazlık, bataklık veya kültür arazisi niteliğinde bulunup-bulunmadığı, imar-ihyaya konu olup olmadığı, olmuş ise imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığının ve tamamlandığının, taşınmazın ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılmalı, tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri de bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine,
….03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.