Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2016/2667 E. 2018/8122 K. 24.12.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/2667
KARAR NO : 2018/8122
KARAR TARİHİ : 24.12.2018

MAHKEMESİ :… MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : UYGULAMA KADASTROSU

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Uygulama kadastrosu sırasında …İlçesi Murateli Mahallesi çalışma alanında ve tapuda davacılar … ve müşterekleri adına kayıtlı bulunan temyize konu taşınmazlardan eski 1657 parsel sayılı 16.222,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 120 ada 38 parsel numarasıyla ve 10.807,89 metrekare yüzölçümlü olarak; davalılar … ve … adına tapuda kayıtlı bulunan eski 1658 parsel sayılı 10.526,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 120 ada 37 parsel numarasıyla ve 10.928,01 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir. Davacılar … ve müşterekleri, uygulama kadastrosu sırasında kendilerine ait taşınmazın yüzölçümünün eksildiği ve eksikliğin davalılara ait 120 ada 37 parsel sayılı taşınmazdan kaynaklandığı iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, 120 ada 37 parsel sayılı taşınmazın 25.01.2015 havale tarihli fen bilirkişisi raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 865,36 metrekarelik kısmının ifrazı ile bu kısmın 120 ada 38 parsel sayılı taşınmaza eklenmesine, böylece 120 ada 37 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün 9.062,65 metrekare, 120 ada 38 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün ise 12.673,25 metrekare olarak tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalılar … ve … tarafından temyiz edilmiştir.
Uygulama kadastrosu yapılırken öncelikle zeminde bulunan ve tesis kadastrosu tarihinde mevcut olan sabit nokta ve sınırlardan, aynı döneme ya da yöreye ait farklı amaçlarla üretilmiş haritalar ile benzeri verilerden yararlanılarak yapılan teknik çalışmalarla, tesis kadastrosuna ait pafta haritaları ortofoto üzerine işlenmekte; haritanın zemine uygun olmaması halinde farklılıkların nerelerden ve hangi sebeplerden kaynaklandığı tespit edilip varsa hatalar yöntemine uygun şekilde giderilmekte, düzenlenen ada raporu ile yapılan teknik çalışmalar ve gerekçeleri açıklanmakta; bundan sonra yönetmelikte açıklanan ilkeler çerçevesinde taşınmazların bütün sınırları tek tek değerlendirmeye tabi tutularak ilk tesis kadastrosu sırasındaki gerçek fiili duruma ulaşılmaya çalışılarak, uygulama tutanağı düzenlenmekte ve uygulama kadastrosu haritaları üretilmektedir. İşte, uygulama kadastrosuna itiraz davaları, uygulama kadastrosu faaliyetinin yöntemine uygun yapılıp yapılmadığının denetlenmesine yönelik davalardır. Bu nedenle mahkemelerce, uygulama faaliyetine eşdeğer ve amaca uygun bir araştırma yapılması zorunludur.
Mahkemece, amacına ve yöntemine uygun bir araştırma yapılabilmesi için öncelikle, denetime veri teşkil etmek üzere, tesis kadastrosunun yapıldığı tarihe en yakın tarihli hava fotoğrafları, temin edilebilen en eski ve güncel ortofoto ve uydu fotoğrafları, tesis kadastrosuna ait pafta haritası, varsa bu haritada değişiklik yapan ifraz haritaları, mahkeme ilamları ve eki olan haritalar, varsa uygulama kadastrosu sırasında yararlanıldığı anlaşılan diğer haritalar, çekişmeli taşınmaza ilişkin tesis kadastrosu ve uygulama kadastrolarına ait ölçü çizelgesi, hesap cetveli ve ölçü krokileri gibi bilgi ve belgelerin toplanması gerekmektedir. Bundan sonra mahallinde, yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, harita ya da jeodezi mühendisi fen bilirkişisinin katılımı ile keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşif sırasında yerel bilirkişi ve tanıklardan tesis kadastrosu sırasında da zeminde mevcut olan sabit sınır ya da yapılar bulunup bulunmadığı sorularak varsa yerleri fen bilirkişisine işaretlettirilmeli, fotoğrafları çekilmeli, taraflar keşif sırasında hazır bulunmakta ise zeminde ortak sınır üzerinde uzlaşıp uzlaşmadıkları tespit edilip gerektiğinde imzaları ile beyanları tevsik edilmeli, uzlaşılan sınırlar ile iddia edilen sınırlar fen bilirkişisi tarafından haritasında işaretlenmeli, fen bilirkişisinden denetime veri teşkil etmek üzere dosya içine getirtilen bilgi ve belgeler ile bilirkişi ve tanık anlatımlarından yararlanarak uygulama kadastrosunu denetlemesi istenmelidir. Fen bilirkişisinden, tesis kadastrosunun, paftaların üretim yılı, üretim tekniği, altlığı ve ölçeği gibi hususları da açıklar tarzda hangi yöntem ve tekniklerle yapıldığı, uygulanan yöntemlerin hata paylarının ne olduğu, üretilen haritaların zeminle uyumsuz bulunması halinde farklılığın nereden ve hangi sebeplerden kaynaklandığı, sırasıyla tersimat hatası, hesap hatası, ölçü hatası ve sınırlandırma hatası bulunup bulunmadığı, uygulama kadastrosu sonucu tespit edilen yeni sınırların niteliğinin ne olduğu ve yönetmelik hükümlerine uygun olarak belirlenip belirlenmediği, uygulama kadastrosunda hata yapılmış ise doğru sınır ve haritanın nasıl olması gerektiği gibi hususlarda ve “ada raporu” ile “uygulama tutanağı ve haritasını” irdeler şekilde, teknik ve bilimsel verilere dayalı, gerekçelendirilmiş, denetlenebilir ve ayrıntılı rapor ve haritalar alınmalıdır. Raporun denetime elverişli olması için fen bilirkişisinden, düzenleyeceği haritalardan iki tanesinde hava fotoğrafı üzerinde, iki tanesinde ise ortofoto (yoksa uydu fotoğrafı) üzerinde ilk tesis kadastrosu paftası ve uygulama kadastrosu paftasını çakıştırması istenmeli; çakıştırmaların birer tanesinin ada bazında değerlendirme yapmaya elverişli geniş ölçekli olması, diğerinin ise çekişmeli taşınmaz ve çevresini gösterir şekilde daha dar ölçekli olması istenmelidir. Fen bilirkişi haritasında, uygulama kadastrosunda yanlışlık varsa, infazı kabil bir hükme esas olmak üzere doğru sınırların nasıl olması gerektiği de gösterilmelidir. Açıklanan yönteme uygun inceleme ve araştırma yapıldıktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmeli; değerlendirme yapılırken uygulama kadastrosunun amacının mülkiyet ihtilaflarını çözmek olmadığı göz önünde bulundurulmalıdır.
Somut olayda mahkemece, çekişmeli taşınmazlara ait tesis ve uygulama kadastrolarına ilişkin ölçü krokisi, ölçü cetveli ve diğer belgeler ile arazi kadastrosunun yapıldığı tarihe en yakın tarihli hava fotoğrafları ile temin edilebilen en eski ve güncel ortofoto ve uydu fotoğrafları getirtilmemiş, uzman bilirkişi kurulundan yukarıda açıklanan şekilde rapor ve harita alınmamış, harita mühendisi sıfatına sahip olmayan kontrol memuru ve … teknikeri bilirkişi tarafından düzenlenen soyut ve yetersiz nitelikteki ve tesis
kadastrosu sonucu oluşturulan paftadaki sınır yerleri ile uygulama kadastrosu sonucu oluşturulan paftadaki sınır yerlerinin yapılan çakıştırma sonucunda birbirleriyle ve zeminle uyumlu olmadığını belirten ancak bu durumun nedenlerinin tartışılmadığı ve denetime elverişli şekilde açıklanmadığı rapor ile yetinilmiştir. Hal böyle olunca, öncelikle yukarıda belirtilen eksik belgeler temin edilmeli, daha sonra harita mühendisi sıfatına sahip üç kişilik uzman bilirkişi kurulu, yerel bilirkişi ve taraf tanıkları hazır olduğu halde mahallinde keşif yapılmalı, yerel bilirkişi ve tanıklardan tesis kadastrosu sırasında da zeminde mevcut olan sabit sınır ya da yapılar bulunup bulunmadığı sorularak varsa yerleri fen bilirkişisine işaretlettirilmeli, fotoğrafları çekilmeli, teknik bilirkişiler eliyle yukarıda belirtilen şekilde inceleme ve araştırma yapılmalı, diğer taraftan davacı tarafın dayandığı ve taraflar arasında daha önce görülen men-i müdahale ve ecrimisil isteğine yönelik …Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 1996/583 Esas, 1997/517 Karar sayılı ve …Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2007/219 Esas, 2009/668 Karar sayılı dosyalarındaki hükme esas alınan fen bilirkişi raporları ile tesis ve uygulama paftaları ile çakıştırılmak suretiyle aynı harita üzerinde gösterilmeli; yapılan inceleme ve araştırma sonucunda taraflar arasındaki ihtilafın mülkiyet ihtilafı niteliğinde olduğunun anlaşılması halinde … tespiti kesinleşen taşınmazlar hakkında mülkiyet iddiası ile açılacak davalarda görevli mahkemenin genel mahkeme olduğu da göz önüne alınmalı, bundan sonra toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece eksik araştırma ile hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, 24.12.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.