Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2016/227 E. 2018/6903 K. 21.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/227
KARAR NO : 2018/6903
KARAR TARİHİ : 21.11.2018

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; “Vakıflar İdaresinin 129 ada 118 parsele yönelik bir davası olmadığı da belirtilerek, Vakıflar İdaresi yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi ve yargılamaya davacı …’in davası yönünden devam edilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda müdahil Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne izafeten … yönünden HUMK’nın 409. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına, davacı …’in davasının kabulüne, 129 ada 112 ve 129 ada 118 parsel numaralı taşınmaza ait tapu kayıtlarının iptali ile davacı … adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı … İdaresi vekili ve davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece; bozma ilamına uyulmuş çekişmeli taşınmazlar üzerinde davacı … lehine zilyetlikle edinim koşullarının oluştuğu gerekçesi ile davasının kabulüne, müdahil davacı Vakıf İdaresi vekili duruşma gününden haberdar olduğu halde dosyayı takip etmediği için davasının açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Ne var ki, 129 ada 118 sayılı parsele önceden davası olmayan Vakıflar İdaresi bozma ilamından sonra hem bu parsel yönünden, hem de daha evvel takip edilmeyerek yenileme süresi geçen 129 ada 112 sayılı parsel yönünden dosyaya müdahale dilekçesi sunarak, süre verildiğinde müdahale harcını da yatıracağını belirttiği halde bu husus gözetilmemiş; ayrıca davacı … tarafından taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin süre ve niteliği de kesin olarak belirlenmemiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve değerlendirme ile hüküm kurulamaz. Hal böyle olunca doğru sonuca varılabilmesi için, mahkemece öncelikle Vakıflar İdaresi’nin bozma ilamı sonrasında müdahale talebinde bulunduğu ve müdahale harcı yatırmak üzere süre talep ettiği hususları göz önünde bulundurularak bu konuda Vakıflar İdaresi’ne süre verilmeli, müdahale talebinde bulunan idarece gerekli harç yatırıldığı takdirde dayandığı vakfiye ve varsa tesisinden itibaren tapu kayıtları ayrıca dava konusu taşınmazların tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait stereoskopik hava fotoğraflarının tarihleri açıkça yazılmak suretiyle en az üç tanesi Harita Genel Komutanlığından getirilerek dosya arasına konulmalı, dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, jeodezi ve fotogrametri mühendisi, 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu ve teknik bilirkişi katılımı ile yeniden keşif yapılmalıdır. Keşifte Vakıflar İdaresinin dayanağı vakfiye ile varsa tapu kayıtları yöntemince uygulanmalı, kapsamları belirlenmeli, taşınmazlar vakıf tapularının kapsamında kalmıyor ise, yerel bilirkişi ve tanıklardan çekişmeli taşınmaz bölümlerinin geçmişte ne durumda bulunduğu, ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlanıldığı, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, taşınmazların imar-ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmiş ise ihyanın ne zaman başlayıp bitirildiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı; komşu taşınmazların varsa dayanak kayıtlarının dava konusu taşınmazların yönünü ne okuduğu belirlenmeli; bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli; dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeye çalışılmalı; teknik bilirkişiden keşfi takibe elverişli, dava konusu taşınmaz bölümlerini, komşularıyla birlikte gösterir krokili rapor alınmalı; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan taşınmaz bölümlerinin toprak yapısı ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şekli ve süresini, taşınmazlar üzerindeki bitki örtüsünü, taşınmazların imar-ihyaya konu edilip edilmediğini, imar-ihyaya konu edilmiş ise imar-ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir, komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi ve taşınmaz bölümlerinin değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflarını da içerir ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiden yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik üç adet hava fotoğrafının stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde taşınmaz bölümlerinin sınırlarını ve niteliğini, taşınmazlarda imar-ihya tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile sürdürülen zilyetliğin başlangıcı, şekli ve süresini belirtir şekilde rapor alınmalı; vakfiye kapsamında ise vakfın niteliği belirlenmeli, bundan sonra 6100 sayılı HMK’nın “taleple bağlılık ilkesi” başlığını taşıyan 26. maddesi de dikkate alınmak sureti ile tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir.
Mahkemece belirtilen hususlar göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi kabule göre de; davacı …’in davası dosya arasında bulunan 08.06.2009 tarihli bilirkişi raporunda 129 ada 118 parselin (A) harfi ile gösterilen bölümüne ilişkin olduğu halde talep aşılarak taşınmazın tümünün … adına tesciline karar verilmesi de isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden Vakıflar İdaresi’ne iadesine,
21.11.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.