Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2016/16566 E. 2020/3349 K. 23.09.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/16566
KARAR NO : 2020/3349
KARAR TARİHİ : 23.09.2020

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu, … İlçesi … Köyü çalışma alının bulunan 122 ada 1 parsel sayılı 39.036.55 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kamu orta malı mera vasfıyla sınırlandırılarak özel siciline kaydedilmiştir. Davacı …, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, çekişmeli taşınmazın bir bölümü hakkında tapu iptali ve adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın 25.11.2015 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 5.338,41 metrekarelik kısmının tapu kaydının iptali ile tarla vasfıyla davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece; dava konusu taşınmaz bölümü üzerinde davacı lehine zilyetlikle edinim koşullarının oluştuğu gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Ne var ki; çekişmeli taşınmaz mera olarak sınırlandırılmasına rağmen, mahkemece yöntemince mera araştırması yapılmamış; bu kapsamda komşu köyler halkından mahalli bilirkişi dinlenilmemiş; taşınmazın öncesinin ne olduğu, mera olup olmadığı kesin olarak saptanmamış; tek ziraatçi bilirkişi tarafından hazırlanan raporla yetinilmiş ve uyuşmazlığın çözümünde komşu parsel tutanak ve dayanaklarından yararlanılmamıştır. Öte yandan, bir arazinin niteliğini, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini en iyi belirleme yöntemi olan hava fotoğrafları olduğu halde, hava fotoğrafı incelemesi de yapılmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilemez.
Hal böyle olunca; sağlıklı sonuca varılabilmesi için Mahkemece öncelikle, çekişmeli taşınmaza ait tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait stereoskopik hava fotoğrafları ve taşınmaza komşu durumunda bulunan taşınmazların kadastro tespit tutanakları ile varsa dayanakları olan kayıt ve belgeler getirtilerek dosya ikmal edilmeli, daha sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan aynı köyde ve komşu köylerde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek ayrı ayrı 3’er kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile 3 kişilik ziraatçı bilirkişi kurulu jeodezi ve fotogrametri mühendisi ve fen bilirkişisi hazır olduğu halde yeniden keşif icra edilmeli ve bu keşif sırasında dinlenilecek mahalli bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazın kime ait olduğu, öncesinde kim tarafından kullanıldığı, kimden kime ne şekilde intikal ettiği, öncesinin mera, yaylak, kışlak ya da genel harman yeri olup olmadığı, taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması halinde imar-ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmiş ise ihyanın hangi tarihte başlayıp ne zaman bitirildiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı; bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli; yargılama boyunca dinlenen bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeye çalışılmalı; fen bilirkişisinden, taşınmaz bölümünün görüntüsü ile mera parseli ile arasında doğal ya da yapay ayırıcı unsur bulunup bulunmadığını belirten keşfi takibe ve dinlenilen tanık ve bilirkişi sözlerini denetlemeye elverişli rapor ve harita düzenlettirilmeli; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan, taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflarının da yer aldığı, taşınmazı komşu parsellerle birlikte ele alan, mera ile arasında ayırıcı unsur bulunup bulunmadığı, taşınmazın öncesini ve mevcut niteliğini açıklayan, somut verilere ve bilimsel esaslara dayalı, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; hava fotoğrafları jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi tarafından hava fotoğrafları stereoskop aletiyle incelenmek suretiyle taşınmazın sınırları ve niteliğini, mera parseli ile arasında ayırıcı unsur bulunup bulunmadığını, öncesinin ne olduğunu, imar-ihyaya konu edilip edilmediğini,, imar-ihya tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde rapor düzenlenmesi istenilmeli; taşınmaz bölümünün öncesinin mera olduğunun anlaşılması halinde, meralar üzerinde sürdürülen zilyetliğin hukukça değer taşımayacağı hususu göz önünde bulundurulmak suretiyle tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.09.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.