Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2016/16434 E. 2020/1325 K. 03.06.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/16434
KARAR NO : 2020/1325
KARAR TARİHİ : 03.06.2020

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TESCİL
KANUN YOLU: TEMYİZ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı …, … Köyü çalışma alanında bulunan ve 2007 yılında yapılan kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz bölümünün, kadastro çalışmaları sırasında kendisi adına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tespit ve tescil edilen komşu 103 ada 168 parselle bir bütün olarak kendi zilyetliğinde bulunduğu halde yol olarak tespit dışı bırakılmasının hatalı olduğunu ileri sürerek, bu bölümün 103 ada 168 parsele eklenmek suretiyle adına tescili istemli dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı … tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davacının davasına konu tapusuz taşınmazın eklenmesini talep ettiği 103 ada 68 parselin kadastro tespitinin 29.01.2007 tarihinde yapıldığı; eldeki davanın ise 05.01.2016 tarihinde açıldığı, tespit dışı bırakılan bir yer için tespit öncesi zilyetlik hukuksal nedenine dayanılması halinde tespit dışı bırakma tarihinden dava tarihine kadar makul sürenin geçirilmemesi gerektiği, ancak somut olayda makul sürenin geçtiği kabul edilerek karar verilmiş ise de, mahkemenin kabul ve degerlendirmesi dosya içeriğine uygun bulunmamaktadır. Davacı tarafından, kadastro tespit gününden önceki zilyetliğe dayanılarak, paftasında yol olarak bırakılan alanın bir bölümü hakkında dava açılmıştır. Ayni haklar, açık bir yasal düzenleme ile sınırlandırılmadıkça her zaman ileri sürülebilirler. Gayrımenkul mevzuatımızda, hakkında kadastro tutanağı düzenlenmemiş taşınmazlara yönelik olarak açılacak davaları süre yönünden sınırlayan veya kadastro tespit gününden önceki zilyetliğe dayanılmasını engelleyen bir hüküm bulunmadığına göre, mahkemenin bu yöne ilişkin gerekçesinde isabet bulunmamaktadır. Bu nedenle Mahkemece; işin esasına girilerek taraflarca öne sürülen tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Hal böyle olunca; davacı …’ın temyiz itirazları açıklanan bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.06.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.