Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2016/15765 E. 2020/5800 K. 27.11.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/15765
KARAR NO : 2020/5800
KARAR TARİHİ : 27.11.2020

MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO TESPİTİNE İTİRAZ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu,
GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında, … İlçesi … Köyü çalışma alanında bulunan 186 ada 1, 2, 187 ada 1, 188 ada 2, 189 ada 1, 3, 190 ada 2, 191 ada 2, 3, 4, 6, 8, 9, 196 ada 1, 197 ada 1 parsel sayılı 613.28, 228.22, 263.55, 38.79, 123.60, 200.44, 379.28, 234.71, 69.05, 288.21, 394.54, 61.32, 245.28, 208.24 ve 64,34 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, Sulh Hukuk Mahkemesinde dava konusu olduğundan söz edilerek, malik haneleri açık bırakılmak ve zilyetleri tutanaklarında gösterilmek suretiyle tespit edilmiştir. Davacı Hazine tarafından … ve arkadaşları davalılar aleyhine Sulh Hukuk Mahkemesinde açılan elatmanın önlenmesi ve tescil davası, davaya konu olan parseller hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Yargılama sırasında müdahiller … ve …, tapu kaydına dayanarak davaya katılmışlardır. Yine aynı çalışma alanında bulunan ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile … adına tespit edilen 189 ada 6 parsel sayılı 222,04 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz hakkında davacı Hazine tarafından, taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu iddiasıyla açılan dava, eldeki davayla birleştirilmiştir. Kadastro Mahkemesince yapılan yargılama sırasında … davaya dahil edilmiş ve yargılama neticesinde, davacı Hazinenin ve müdahillerin davalarının reddine, çekişmeli 186 ada 1 nolu parselin … oğlu …, 186 ada 2 nolu parselin … oğlu …, 187 ada 1 nolu parselin … oğlu …, 188 ada 2 nolu parselin … oğlu …, 189 ada 1 nolu parselin … oğlu …, 189 ada 3 nolu parselin … oğlu …, 190 ada 2 nolu parselin İsmail oğlu …, 191 ada 2 nolu parselin …oğlu …, 191 ada 3 nolu parselin … kızı …, 191 ada 4 nolu parselin … oğlu …, 191 ada 6 nolu parselin … oğlu …, 191 ada 8 nolu parselin … oğlu …, 191 ada 9 nolu parselin İsmail oğlu …, 196 ada 1 nolu parselin … oğlu …, 197 ada 1 nolu parselin … oğlu … adlarına tapuya kayıt ve tesciline, 189 ada 6 nolu parselin tespit gibi … oğlu … adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine ve dahili davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazlarda davalıların zilyet olduğu gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, taşınmazlar üzerinde sürdürülen zilyetliğin süresi ve niteliği kesin olarak belirlenmemiş, tek kişilik ziraatçı bilirkişi raporu ile yetinilmiş ve uyuşmazlığın çözümünde hava fotoğraflarından yararlanılmamıştır. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz.
Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için Mahkemece öncelikle, kadastro tespit tarihinden (2007) 15-20-25 yıl öncesine ilişkin farklı tarihlerde çekilmiş en az 3 adet stereoskopik hava fotoğrafı ile temin edilebilen en eski tarihli uydu fotoğrafları Harita Genel Müdürlüğünden getirtilerek dosyaya konulduktan sonra mahallinde elverdiğince yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile üç kişilik ziraatçı bilirkişi kurulu, fen bilirkişisi ve jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif yapılmalı, yapılacak keşifte yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelemesi yaptırılmalı, bu inceleme sırasında temin edilebilen en eski tarihli uydu fotoğraflarından yararlanılmalı ve bu şekilde çekişmeli taşınmazların önceki ve şimdiki niteliğinin, arazilerin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının, varsa imar-ihya çalışmalarının tamamlanma tarihinin, üzerindeki zilyetliğin sürdürülüş şeklinin ve süresinin belirlenmesine çalışılmalı; keşif mahallinde dinlenilecek tanık ve yerel bilirkişilerden, taşınmazların önceki durumu, kime ait olduğu, kimden kime nasıl intikal ettiği, kim tarafından ne zamandan beri ve ne suretle kullanıldığı, varsa imar-ihya çalışmalarının hangi tarihte tamamlandığı hususlarında maddi olaylara dayalı ayrı ayrı ayrıntılı bilgi alınmalı, beyanları arasında oluşabilecek çekişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeye çalışılmalı, tanık ve yerel bilirkişi anlatımları bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli; taşınmazların kadastro paftasındaki konumu, bilgisayar programı aracılığıyla ölçekleri eşitlenmek suretiyle uydu ve hava fotoğraflarına aktarılmalı; ziraatçı bilirkişi kurulundan, önceki raporları da irdeler şekilde çekişmeli taşınmazların niteliği, toprak yapısı, bitki örtüsü, kullanım durumu, taşınmazların ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle kullanılıp kullanılmadığı, imar-ihyaya muhtaç olup olmadığı, dava konusu taşınmazlar üzerinde tarafların zilyetliklerinin ne zaman başladığı ve zilyetliğin hangi tasarruflarla sürdürüldüğü ve kullanım sınırlarının oluşup oluşmadığı hususlarında komşu taşınmazlarla mukayeseli değerlendirmeyi içeren, somut verilere ve bilimsel esaslara dayanan ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; dava konusu taşınmazların tüm yönlerinden çekilmiş fotoğrafları dosya arasına konulmalı; fen bilirkişisine, keşfi takibe ve denetlemeye imkan verir ayrıntılı rapor ve kroki düzenlettirilmeli; davalılar ve murisleri adına aynı kadastro çalışma bölgesi içerisinde senetsizden zilyetliğe dayalı olarak tescil edilen taşınmaz bulunup bulunmadığı Adliye Yazı İşleri Müdürlüğü, Kadastro ve Tapu Müdürlüklerinden ayrı ayrı sorularak varsa bu şekilde tespit edilen taşınmazların kadastro tespitlerinin kesinleşme durumlarını da gösterir biçimde tespit tutanaklarının onaylı örnekleri, kesinleşmiş olanların kadastro sonucu oluşan tapu kayıtları getirtilerek dosyasına konulmalı, bundan sonra da toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalı … Başkanlığına iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27.11.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.