Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2016/15718 E. 2020/3320 K. 23.09.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/15718
KARAR NO : 2020/3320
KARAR TARİHİ : 23.09.2020

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu, … İlçesi … Köyü çalışma alanında bulunan temyize konu 115 ada 10, 118 ada 2, 119 ada 2, 120 ada 1, 131 ada 1, 3, 28, 132 ada 8, 10, 133 ada 3, 154 ada 10, 12, 178 ada 5, 181 ada 12 ve 182 ada 9 parsel sayılı muhtelif yüzölçümündeki taşınmazlar, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı … adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacılar … ve …, çekişmeli taşınmazların müşterek muristen intikal ettiği ve mirasçılar arasında terekenin taksim edilmediği iddiasına dayanarak, tapu iptali ve miras payları oranında adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazların … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2016/388-2016/416 Esas, Karar sayılı veraset ilamındaki davacıların miras payları oranında tapu kayıtlarının iptali ile, davacılar adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacılar … ve …, dava konusu taşınmazların müşterek murisleri …’den intikal ettiğini ve terekenin taksim edilmediğini ileri sürerek, miras payları oranında adlarına tescilini istemişler; davalı ise, çekişmeli taşınmazların bir kısmının müşterek muristen geldiğini, bir kısmının ise kendisi tarafından satın alındığını, müşterek muristen gelen taşınmazların taksim edildiğini savunmuş, 07.10.1985 tarih ve 1 sıra numaralı tapu kaydını dosyaya sunmuştur. Buna göre taraflar arasındaki ihtilaf, taşınmazların müşterek muristen gelip gelmediği, müşterek muristen geliyor ise murisin ölümünden sonra çekişmeli taşınmazların mirasçılar arasında usulüne uygun şekilde taksime konu edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır. Mahkemece, çekişmeli taşınmazların tarafların müşterek murisinden intikal ettiği ve taşınmazların mirasçılar arasında usulüne uygun bir şekilde taksime konu olmadığı gerekçesiyle yazılı olduğu şekilde karar verilmiş ise de, çekişmeli taşınmazların hangilerinin müşterek muristen intikal ettiği, hangilerinin davalı tarafından satın alındığı ve davalının dayandığı tapu kaydının kapsamında kaldığı, müşterek muristen gelen taşınmazların taksime konu olup olmadığı, davalının delil olarak sunduğu tapu kaydına hangi taşınmazlar yönünden dayandığı, davalıya sorulup açıklattırılmadan ve dayanılan tapu kaydının tesisinden itibaren tüm tedavülleri getirtilip mahallinde yöntemince uygulanıp dava konusu taşınmazları kapsayıp kapsamadığı kesin olarak belirlenmeden ve ayrıca davalının sunduğu tanıklar da yöntemince çağrılıp mahallinde dinlenmeden hüküm kurulmuş olması nedeniyle, yapılan inceleme ve araştırma hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile karar verilemez.
Hal böyle olunca doğru sonuca varılabilmesi için Mahkemece öncelikle, çekişmeli taşınmazların hangilerinin davalı tarafından satın alındığı, hangilerinin müşterek muristen intikal ettiği, hangi taşınmazlar yönünden tapu kaydına dayandığı hususları davalı tarafa açıklattırılmalı, davalının dayandığı tapu kaydının tesisinden itibaren tüm tedavüllerinin, varsa haritası ve çekişmeli taşınmazlara komşu taşınmazlara ait kadastro tespit tutanaklarının onaylı suretleri ile varsa dayanağı olan kayıtlar ve tapu kaydının kadastro sırasında revizyon görüp görmediği sorularak, revizyon görmüş ise revizyon gördükleri taşınmazların kadastro tutanaklarının onaylı suretleri getirtilip dosya ikmal edilmeli; bundan sonra mahallinde, yerel bilirkişiler, taraf tanıkları ve fen bilirkişisinin katılımıyla keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşifte davalının dayandığı tapu kaydı yöntemince mahallinde uygulanmalı; yerel bilirkişi ve tanıklardan, dava konusu taşınmazların kime ait olduğu, kimden kime kaldığı, kim tarafından, ne zamandan beri ve hangi hakka dayalı olarak kullanıldıkları, müşterek muristen intikal eden taşınmazların bulunması halinde murisin ölümünden sonra terekesinin mirasçılar arasında yöntemince taksim edilip edilmediği, taksim edilmiş ise taşınmazların kime düştüğü hususlarında somut olaylara dayalı olarak bilgi alınmalı, dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeye çalışılmalı, taksime dair beyanlar dosyaya getirtilecek olan murise ait taşınmazların tutanakları ve tapu kayıtları ile denetlenmeli; fen bilirkişisinden, keşfi takibe elverişli rapor ve kroki alınmalı; bundan sonra toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek eksik inceleme ile yazılı olduğu şekilde karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi, davacı …’in karar tarihinden sonra dosyaya sunduğu 01.09.2016 havale tarihli dilekçe ile davadan feragat edildiği anlaşılmakla, hüküm kesinleşinceye kadar davadan feragat mümkün olduğuna ve feragat kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağına göre, davacı …’in feragate ilişkin beyanı değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi zorunlu olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.09.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.