Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2016/15412 E. 2020/3345 K. 23.09.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/15412
KARAR NO : 2020/3345
KARAR TARİHİ : 23.09.2020

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı …, … İlçesi … Köyü çalışma alanında bulunan ve 1967 yılında yapılan kadastro sırasında taşlık niteliği ile tespit harici bırakıldıktan sonra, 2007 yılında 630 parsel numarası ile Hazine adına ihdasen tapu kaydı oluşturulup 2011 yılında yapılan ifraz sonucu 654 parsel numarası ve 28.877,76 metrekare yüzölçümü ile Hazine adına tapuya tescil edilen taşınmazın, tespit harici bırakıldığı tarihten ihdasen Hazine adına tapu kaydı oluşturulduğu tarihe kadar lehine zilyetlikle mülk edinme şartlarının oluştuğu iddiası ile tapu iptali ve adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, 01.05.2013 tarihli fen bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen 10.561,73 metrekarelik kısmın tapusunun iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili, … vekili ve … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmaz üzerinde, davacı yararına zilyetlikle kazanım koşullarının gerçekleştiği kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan inceleme, araştırma ve uygulama hüküm vermeye yeterli değildir. Şöyle ki, bir taşınmazın geçmişteki ve şimdiki niteliği ile kullanım şekli ve süresini en iyi belirleme yöntemi hava fotoğraflarının incelenmesi olup, somut olayda olduğu gibi taşınmazın idari yoldan tapuya tescil edildiği durumlarda, tapu kaydının oluştuğu tarihten 15-20-25 yıl öncesine ait farklı evrelerde çekilmiş en az üç adet steroskopik hava fotoğrafının jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiye incelettirilmesi ve çekişmeli taşınmazın fotoğrafların çekildiği tarihlerdeki nitelik ve kullanım durumunun belirlenmesi gerekirken, çekişmeli taşınmaza ilişkin tapu kaydı 2007 yılında idari yoldan oluşmasına rağmen sadece 1984 yılına ait hava fotoğrafı incelenmiş ve bu inceleme neticesinde de çekişmeli taşınmazın niteliği ve kullanım şekli belirlenmeksizin, sadece taşınmazın hava fotoğrafı üzerinde yerinin işaretlenmesiyle yetinilmiş, hava fotoğrafını, bu konuda uzmanlıkları bulunmayan ziraat bilirkişisi ile jeoloji bilirkişisi yorumlamışlardır. Ayrıca, taşınmazın sınırında Şanlıurfa-Diyarbakır karayolu bulunduğu halde, varsa yola ilişkin kamulaştırma evrakları getirtilerek uygulanması gerektiği düşünülmediği gibi çekişmeli taşınmazın kamulaştırma paftasındaki durumu da değerlendirilmemiştir. Öte yandan, hükme esas alınan ziraatçı ve jeolog bilirkişi raporunda, çekişmeli taşınmazın toprak özelliğine ve hava fotoğrafına göre 26 yılı aşkın süredir imar ve ihyasının tamamlanmış olup o tarihten itbaren tarım arazısi niteliğinde kullanıldığı belirtilmiş olduğuna göre, Mahkemece çekişmeli taşınmazın niteliği, kullanım şekli ve süresi ile varsa imar-ihyanın tamamlanıp tamamlanmadığı hususlarında dosyadaki tereddütleri ortadan kaldıracak şekilde, üç kişilik ziraatçi bilirkişi kurulundan yeniden rapor aldırılması gerekirken, bu gereğe riayet edilmemiş ve hüküm kurmaya elverişli bulunmayan tek kişilik ziraatçi raporuna dayanılarak karar verilmiştir. Bu şekilde eksik ve yetersiz bir incelemeye dayalı olarak karar verilemez.
Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için mahkemece öncelikle, çekişmeli taşınmazın idari yoldan tapu kaydının oluştuğu tarihten 15-20-25 yıl öncesine ait üç ayrı evreye ilişkin stereoskopik hava fotoğrafları, aynı tarihler arasında düzenlenen fotoplan, fotometrik ve fotogrametrik paftalar, memleket haritaları ile en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları ilgili kurumlardan temin edilerek dosya arasına konulmalı, Şanlıurfa-Diyarbakır Karayolunun ne zaman açıldığı, kamulaştırma ya da ifraz yapılıp yapılmadığı sorularak, kamulaştırma veya ifraz yapılmış ise buna ilişkin bilgi ve evraklar ile harita ve krokisi getirtilmeli, dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra mahallinde, elverdiğince yaşlı, yöreyi iyi bilen, tarafsız ve davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile bir fen bilirkişisi, bir jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişi ve üç kişilik ziraatçi bilirkişi kurulunun katılımıyla yeniden keşif yapılmalı ve yapılacak bu keşifte, yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarından, çekişmeli taşınmazın öncesinin ne olduğu, evveliyatı itibariyle imar-ihyaya muhtaç yerlerden olup olmadığı, taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin hangi tarihte ve ne zaman başladığı, zilyetliğin sürdürülüş biçimi, kimden kime ve nasıl intikal ettiği, taşınmaz imar-ihyaya muhtaç yerlerden ise ne şekilde imar-ihya edildiği ve imar-ihyanın ne zaman tamamlandığı hususları etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, beyanlar arasında çelişkiler oluştuğu takdirde yöntemine uygun şekilde çelişkiler giderilmeye çalışılmalı, yerel bilirkişi ve tanık beyanları komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli; ziraat mühendisleri bilirkişi kurulundan, çekişmeli taşınmazın önceki ve şimdiki tarımsal niteliğini bildiren, gerçekleştirildiği iddia edilen imar-ihyanın tamamlanma tarihi ile zilyetliğin sürdürülüş şeklini ve süresini açıklayan, komşu parsellerle karşılaştırmalı biçimde toprak yapısını, eğimini, bitki desenini irdeleyen, önceki ziraat bilirkişi raporlarını değerlendiren, taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğrafları ile desteklenmiş, somut verilere ve bilimsel esaslara dayalı, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiye yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelemesi yaptırılarak, çekişmeli taşınmazın fotoğrafların çekildiği tarihlerdeki niteliği, kullanım şekli ve imar-ihya çalışmalarının tamamlanıp tamamlanmadığı, tamamlanmış ise hangi tarihte tamamlandığı hususlarında ayrıntılı rapor düzenlettirilmeli, belirtilen dönemlere ilişkin memleket haritaları ile uydu fotoğrafları yapılacak inceleme sırasında dikkate alınmalı; fen bilirkişisi tarafından, kamulaştırma haritası zemine uygulanmalı, buna göre taşınmazın yeri mahkeme ve Yargıtay denetimine açık şekilde belirlenerek, krokide işaretlenmek suretiyle, keşfi takibe imkan verir ayrıntılı rapor ve kroki aldırılmalı; çekişmeli taşınmazın değişik yönlerden ve komşu parseller ile arasındaki sınırları gösterecek şekilde çekilmiş yakın plan panoramik fotoğrafları dosyaya eklenmeli ve bu şekilde idari yoldan tapu kaydının oluştuğu tarih itibariyle davacı yararına 3402 sayılı Yasa’nın 14. ve 17.maddelerinde yazılı imar-ihya ve zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği duraksamasız şekilde saptanmalı; tescile konu taşınmazın kamulaştırma alanına tecavüzünün bulunup bulunmadığı üzerinde durulmalı, gerekmesi halinde TMK’nın 713/3. maddesi uyarınca davanın ilgili kamu tüzel kişisi sıfatıyla Karayolları Genel Müdürlüğüne yöneltilmesi gerektiği ve çekişmeli taşınmazın tamamı ya da bir bölümünün kamulaştırıldığı ve bu bölüm üzerinde zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının oluştuğunun tespiti halinde ise, mülkiyetin tespitine yönelik karar verilmesi gerektiği gözönünde bulundurularak, iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Ayrıca davanın, tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olması nedeniyle, kayıt maliki Hazineye yöneltilmesi yeterli olduğu halde, dava, tescil davası gibi düşünülerek … ile …’nın da davaya dahil edilmiş olması ve Mahkemece, bu davalılar yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken, anılan davalılar yönünden herhangi bir karar verilmemesi de usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır. Mahkemece, bu hususlar gözardı edilerek eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı Hazine vekili ile davalı … vekili ve davalı … vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden Belediyelere ayrı ayrı iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23.09.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.