Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2016/15039 E. 2020/4332 K. 15.10.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/15039
KARAR NO : 2020/4332
KARAR TARİHİ : 15.10.2020

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
KANUN YOLU: TEMYİZ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:

Kadastro sonucu, …köyü çalışma alanında bulunan 120 ada 66, 123 ada 11, 128 ada 5 ve 130 ada 177 parsel sayılı muhtelif yüzölçümlü taşınmazlar, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle 1/2 paylarla davalı … ile davacıların murisi … adlarına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı … ve arkadaşları, tapu kaydına ve satın alma iddiasına dayanarak, davalı …’in payına ilişkin tapu kaydının iptali ve taşınmazların adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda 120 ada 66 ve 128 ada 5 parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki davanın reddine, 123 ada 11 ve 130 ada 177 parsel sayılı taşınmazlara yönelik davanın kabulüne, davalı adına kayıtlı 1/2 payın iptali ile davacılar adına payları oranında tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davacıların dayandığı tapu kayıtlarının 130 ada 177 parsel sayılı taşınmaza uyduğu, 120 ada 66 ve 128 ada 5 parsel sayılı taşınmazlara uymadığı, dayanak satış senedinin 123 ada 11 parsel sayılı taşınmaza uyduğu gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme karar vermeye yeterli bulunmamaktadır. Davacı tarafın dayandığı tapu kayıtlarının tesisinden itibaren iktisap sebebini de gösterecek şekilde tüm tedavülleri ile getirtilmemiş, bu tapu kayıtlarının başka taşınmazlara revizyon görüp görmediği sorulmamış ve çekişmeli taşınmazları çevreleyen komşu parsellerin tutanak ve dayanağını oluşturan belgeler getirtilerek, tapu kaydı uygulamasında bu kayıtlardan yararlanılmamış ve taşınmazların tapu kayıtlarının kapsamında kalıp kalmadığı kesin olarak belirlenmeksizin hüküm kurulması cihetine gidilmiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak karar verilmesi usul ve yasaya uygun düşmemektedir.
Hal böyle olunca, doğru sonuca ulaşılabilmesi için Mahkemece, öncelikle davacıların tutunduğu tapu kayıtlarının tesisinden itibaren tüm tedavülleri, varsa haritası ve çekişmeli taşınmazlara sınırları itibariyle komşu olan parsellere ait onaylı tutanak suretleri ile varsa dayanağı olan belgeler tesislerinden itibaren tüm tedavülleri ile getirtilip dosya ikmal edilmeli, bundan sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile fen bilirkişisinin katılımı ile keşif yapılmalı, keşifte davacının dayandığı tapu kayıtları yerel bilirkişiler yardımı ile zemine uygulanmalı, yerel bilirkişilerce bilinemeyen sınır yerleri bulunduğu takdirde bu konuda taraflara tanık dinletme olanağı sağlanmalı, uzman bilirkişiye tapu kayıtlarında tarif edilen sınır yerleri, düzenleyeceği haritada ayrı ayrı işaret ettirilmeli, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanakları ile denetlenerek tapu kaydının kapsamı duraksamaya yer vermeyecek şekilde tespit edilmeli, yerel bilirkişiler ve tanık beyanları komşu parsel tutanak ve dayanaklarıyla denetlenmeli, çekişmeli taşınmazların davacıların dayandıkları tapu kayıtlarının kapsamında kaldığının anlaşılması halinde tapu kaydının paylı olduğu da gözetilerek davacı tarafın kayıt maliki ya da malikleri ile akdi ya da ırsi ilişkisi saptanmalı; fen bilirkişisinden uygulanan tapu kaydının kapsamını belirlemesi ve yapılan keşfi ve kayıt uygulamasını takibe imkan verir rapor ve kroki düzenlenmesi istenmeli ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Mahkemece, bu yönler göz ardı edilerek eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de; davacının dayanmış olduğu satış senedinin 123 ada 11 parsel sayılı taşınmazın (B) harfi ile belirtilen bölümüne uyduğu, bu durumun davalıların da kabulünde olduğu ve (A) harfi ile belirtilen bölümün ise kök muristen geldiği sabit olmakla, sadece (B) harfi ile belirtilen bölüm yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken çekişmeli taşınmazın tamamı yönünden davanın kabulüne karar verilmesi de isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacılar ve davalıya iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.10.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.