Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2016/13612 E. 2019/7966 K. 02.12.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/13612
KARAR NO : 2019/7966
KARAR TARİHİ : 02.12.2019

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı …, … Köyü çalışma alanında bulunan ve 2008 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında yol olarak tespit harici bırakılan taşınmaz hakkında, satın alma, takas ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, kendi adına tapuda kayıtlı olan 124 ada 54 parsel sayılı taşınmaza eklenmek suretiyle adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro çalışmaları sırasında tescil harici bırakılan ve krokisinde yol olarak gösterilmekle yetinilen bölümün davacıya ait parsele eklenmek suretiyle tapuya tescili istemine ilişkindir. Mahkemece, nizalı taşınmazın umumi yol olup herkes tarafından kullanıldığı, davacının davasını ispatlayamadığı gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Ziraat bilirkişisinden, taşınmazın öncesinin ne olduğunu, taşınmazda imar-ihya işlemi yapılıp yapılmadığını, yapılmış ise imar-ihyanın hangi tarihte tamamlandığını ve kullanım durumunu kesin olarak belirleyen bilimsel verilere dayalı rapor alınmamış ve ziraat bilirkişisinin raporuna eklenen fotoğraflardan, dava konusu yerin halen zeminde yol olduğu anlaşıldığı halde, güncel ortofoto görüntüleri ile tespit gününe en yakın tarihli uydu fotoğraflarından istifade edilerek çekişmeli bölümün yol olarak kullanılıp kullanılmadığı tespit edilmemiştir. Öte yandan kadastro sırasında tescil harici bırakılan dava konusu yer hakkında, 4721 sayılı TMK’nın 713/4-5. maddeleri uyarınca zorunlu olan yasal ilanlar yaptırılmadığı gibi, mahkemece çekişmeli taşınmazın öncesinin ne olduğu, kadimden beri kullanılan yol olup olmadığı, bu yerin davacı tarafından kullanılıp kullanılmadığı ve taşınmaz üzerinde davacının, ekonomik amaca uygun bir zilyetliğinin bulunup bulunmadığı da yöntemince araştırılmamış ve komşu parsel tutanakları getirtilip karar aşamasında değerlendirilmemiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile karar verilemez.
Hal böyle olunca doğru sonuca ulaşılabilmesi için, mahkemece öncelikle çekişmeli taşınmazın bulunduğu alana ait temin edilebilen en eski tarihli ve güncel ortofoto görüntüleri ile kadastro tespit tarihine en yakın tarihli uydu fotoğrafları dosya arasına getirtilmeli, sonrasında mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile fen bilirkişisi, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisi ve ziraat mühendisi bilirkişisinin katılımı ile yeniden keşif yapılmalı ve bu keşif sırasında yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarından, çekişmeli bölümün öncesinin ne olduğu, yol olarak kullanılıp kullanılmadığı, yol olarak kullanım söz konusu ise umumi yol mu yoksa davacıya ait özel yol mu olduğu, hangi tarihte kim tarafından açıldığı, yol olarak kullanılmadığının anlaşılması halinde, taşınmaz üzerinde zilyetliğin bulunup bulunmadığı, varsa hangi tarihte başladığı, zilyetliğin ne şekilde sürdürüldüğü, kimden kime, nasıl intikal ettiği, Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi gereğince zilyetliğin 20 yıla ulaşıp ulaşmadığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, taşınmazın kadim yol olup olmadığı, yol ile dava konusu edilen taşınmaz arasında tel veya çit çekilmiş veya başka bir şekilde yapay yollardan oluşturulmuş ayırıcı unsur varsa kim tarafından oluşturulduğu araştırılmalı, dinlenen bilirkişi ve tanık beyanlarında çelişki doğduğu takdirde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeye çalışılmalı; ziraat mühendisi bilirkişisinden, çekişmeli taşınmaz bölümünün eğimini, niteliğini, toprak yapısını ve bitki örtüsünü kesin olarak belirleyen bilimsel verilere dayalı, sınırındaki taşınmazlarla mukayeseli, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, taşınmazın tüm sınırlarını gösterir ve çekişmeli taşınmaz bölümünün tespit harici bırakılan parselin hangi kısmında bulunduğuna ilişkin gerekli açıklamanın yapıldığı ve zeminde tel veya çit bulunması halinde bunları da gösterir fotoğraflar raporlara eklenmeli; fen bilirkişisinden, keşfi takibe imkan verir kroki ve rapor düzenlemesi istenmeli, dava konusu taşınmaz bölümü ile yol arasında kot farkı mevcut ise yan kesit krokisinin fotoğraf üzerinde gösterilmesi istenmeli, taşınmaz bölümüne bitişik yolun kadim yol olduğu belirlendiği takdirde, geniş kapsamlı harita ile kadim yol bölümü de gösterilmeli; ortofoto görüntüleri ile uydu fotoğrafları jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiye tevdi edilerek, çekişme konusu taşınmaz bölümünü uydu fotoğraflarında göstermesi istenmeli ve bu yerin önceki ve şimdiki niteliğinin, imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığının ve tamamlandığının, arazinin kısmen veya tamamen ekonomik amacına uygun olarak zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine yönelik olarak rapor alınmalı; zilyetlikle kazanma şartlarının davacı taraf lehine oluşup oluşmadığı kesin olarak belirlenmeli, komşu taşınmazların tutanakları ve dayanakları tapu kayıtları getirtilip dava konusu çekişmeli taşınmazı ne şekilde sınır gösterdikleri incelenerek yerel bilirkişi ve tanık sözleri denetlenmeli, taşınmazın kadim yol olup olmadığı araştırılmalı, TMK’nın 713/4-5. maddeleri gereğince yasal ilanlar yapılarak, üç aylık yasal ilan süresinin dolması beklenilmeli, bundan sonra iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.12.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.