Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2016/13579 E. 2019/7956 K. 02.12.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/13579
KARAR NO : 2019/7956
KARAR TARİHİ : 02.12.2019

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TESCİL
KANUN YOLU : TEMYİZ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı …, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak … Köyü çalışma alanında bulunan ve 1976 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında tarıma elverişsiz arazi olarak tespit harici bırakılan taşınmazların adına tescili istemi ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda idari yoldan Hazine adına tapuya kaydedilmiş olan taşınmazlar içinde kalan davaya konu bölümler ile halen tescil harici bulunan (C) harfi ile gösterilen bölüm hakkındaki davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacı vekilinin yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle 27.01.2015 tarihli teknik bilirkişi raporunda 469 parsel sayılı taşınmaz içerisinde kalan (A) harfi ile gösterilen bölüm ile 467 parsel sayılı taşınmaz içerisinde kalan (B) harfi ile gösterlen bölüm hakkındaki usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,
2- Hükme esas alınan 27.01.2015 tarihli teknik bilirkişi raporunda (C) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümüne ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dava, kadastro çalışmaları sırasında tespit harici bırakılan taşınmaz bölümünün 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14., 17. ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 713. maddeleri uyarınca tescili istemine ilişkindir. Mahkemece, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile taşınmaz edinme koşullarının davacı lehine gerçekleşmediği kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmiştir. Mahkemece, çekişmeli taşınmaz bölümünün imar planı kapsamında kalıp kalmadığı, kalmakta ise imar planının hangi tarihte onaylandığı araştırılmamış, taşınmazın tarım arazisi olup olmadığı, imar-ihya edilip edilmediği, edilmişse imar-ihyanın hangi tarihte gerçekleştiği gibi hususlar kuşku bırakmayacak şekilde açıklığa kavuşturulmamış, bir arazinin kullanım süresi ile niteliğini ve üzerindeki imar-ihya işlemlerinin tamamlandığı tarihi belirlemenin en iyi yöntemi hava fotoğraflarının incelenmesi olup, bu fotoğraflar üzerinde çekişmeli taşınmazın niteliğinin belirlenmesi için uzman jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi eliyle inceleme yapılması gerekirken, harita bilirkişisi raporunda; 1985 ve 1999 tarihli hava fotoğrafları tek olduğu için stereoskop yöntemi ile değerlendirilemediği belirtilip, sadece taşınmaz bölümünün hava fotoğrafı üzerindeki yerinin işaretlenilmesi ile yetinilmiş ve mahkemece bu hususta ziraat mühendisi bilirkişisi tarafından yapılan inceleme yeterli görülmüştür. Ayrıca ziraat mühendisi tarafından düzenlenen zirai raporda, teknik bilirkişi raporunda (C) harfi ile gösterilen bölümde kısmi işleme yapıldığı belirtildiği halde, bu kısım kroki üzerinde gösterilmediği gibi, taşınmaz bölümünün nasıl ve ne biçimde kullanıldığıda belirtilmemiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak hüküm kurulamaz.
O halde sağlıklı sonuca varılabilmesi için mahkemece öncelikle, taşınmazın imar durumu ilgili belediyelerden sorularak belirlenmeli, imar planı kapsamında ise imar planına alınma tarihinden, değil ise dava tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait stereoskopik hava fotoğraflarının tarihleri açıkça yazılmak suretiyle en az üç tanesi Harita Genel Komutanlığından getirilerek dosya arasına konulmalı, dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, jeodezi ve fotogrametri mühendisi, 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu ve teknik bilirkişinin katılımı ile yeniden keşif yapılmalıdır. Mahallinde yapılacak keşif sırasında yerel bilirkişi ve tanıklardan, dava konusu taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, ilk olarak ne zaman ve nasıl kullanılmaya başlandığı, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, imar-ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmiş ise ihyanın ne zaman başlayıp bitirildiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeye çalışılmalı; teknik bilirkişiden, keşfi takibe ve denetlemeye elverişli, dava konusu taşınmazı komşularıyla birlikte gösterir krokili rapor alınmalı; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan, taşınmaz bölümünün toprak yapısını ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, taşınmaz üzerindeki bitki örtüsünü, taşınmazın imar-ihyaya konu olmaya başladığı ve imar-ihyanın tamamlandığı tarihi bildirir ve komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi ve taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflarını içerir ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişiden yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik üç adet hava fotoğrafının stereoskop aletiyle incelenmesi neticesinde, taşınmazın sınırlarını ve niteliğini, taşınmazda imar-ihya tamamlanmış ise tamamlandığı tarih ile sürdürülen zilyetliğin başlangıcını, şeklini ve süresini belirtir şekilde rapor alınmalı; bundan sonra, tüm deliller birlikte değerlendirilerek davacı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile iktisap koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği saptanmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 02.12.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.