Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2016/13461 E. 2019/8650 K. 18.12.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/13461
KARAR NO : 2019/8650
KARAR TARİHİ : 18.12.2019

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı … ve …, …. Köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında yol olarak tespit harici bırakılan taşınmazın bir bölümü hakkında, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. Yargılama sırasında, müdahil Muazzez Toprakcı, taşınmazın kendine ait özel yol olduğu iddiasıyla davaya katılmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda müdahil Muazzez Toprakcı’nın davasının reddine, diğer davacıların davalarının kabulüne, davalı … adına tescili yapılan yolun tapu kaydının iptali ile, taşınmazın fen bilirkişisi tarafından hazırlanan 25.11.2015 havale tarihli rapor ve eki haritada (A) harfiyle ile gösterilen kırmızı taralı 265,41 metrekare yüzölçümündeki bölümün davacı … adına, aynı rapor ve eki haritada (B) harfiyle gösterilen yeşile boyalı 166,56 metrekare yüzölçümündeki bölümün davacı … adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, müdahil Muazzez Toprakcı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, 4721 sayılı TMK’nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. ve 17. maddelerine dayalı olarak açılan tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkindir. TMK’nın 713/3. maddesi uyarınca, bu nitelikteki davalarda Hazine ve ilgili kamu tüzel kişiliğine birlikte husumet yöneltilmesi zorunludur. Yasal hasım konumundaki tüzel kişiler davaya dahil edilmeden yargılamaya devamla hüküm kurulması mümkün değildir. Somut olayda dava, …’na karşı açılmış olup, yasal hasım konumundaki Hazine davada taraf olmamıştır. Oysa, taraf teşkilinin sağlanması dava şartlarından olup, bu koşul yerine getirilmeden davanın esasına girilemez. Öte yandan, tescil davalarında TMK’nın 713/4. ve 5. fıkraları gereğince keşif sonucu elde edilen bilirkişinin rapor ve krokisine göre gerekli yerel ve gazete ilanlarının yöntemine uygun bir biçimde yapılması, ilanın yapıldığı gazete ile ilan tutanaklarının dosya arasına konulması ve yasal 3 aylık sürenin dolmasının beklenilmesi gerektiği halde mahkemece, sözü edilen yasal ilanlar da yapılmaksızın karar verilmesi cihetine gidilmiştir.
Hal böyle olunca; Mahkemece öncelikle davacılara ve müdahil davacıya, davalarını Hazine’ye yöneltmeleri için süre ve imkan tanınmalı; taraf teşkilinin sağlanması halinde Hazine’den de savunma ve delilleri sorulmalı, bildirdiği takdirde delilleri toplanmalı, bundan sonra iddia ve savunmaya ilişkin tüm deliller birlikte değerlendirilip, TMK’nın 713/4-5. maddeleri uyarınca zorunlu olan yasal ilanlar da yaptırılmak suretiyle sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin, yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenlerine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,
18.12.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.