Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2016/13325 E. 2020/4613 K. 22.10.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/13325
KARAR NO : 2020/4613
KARAR TARİHİ : 22.10.2020

MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO TESPİTİNE İTİRAZ
KANUN YOLU: TEMYİZ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay’ın çekişmeli 1479, 1480, 1481, 1483 ve 1484 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin hükme yönelik bozma ilamında özetle; “davacıların, Hazine’nin temlikinden oluşan tapu kaydına, davalı Hazine’nin ise 4753 ve 5618 sayılı Kanunlara göre oluşturulan tapu kaydına dayandığı, mahkemenin davacı tarafın dayandığı tapu kaydının çekişmeli taşınmazları kapsadığı gerekçesi ile karar verdiği, ancak kayıt uygulamasının yetersiz olduğu, diğer taraftan tapu kaydının değişmez nitelikteki sınırları ile taşınmazı kapsadığının kabul edilebilmesi için o sınırların birbirleriyle bağlantısı kesilmeden nizalı taşınmazları çevrelediğinin saptanılması gerektiği, buna karşın davacıların dayandıkları tapu kaydının doğusunu okuyan “Maksut” yerinin gösterilemediği açıklanarak, davacı tarafın dayandığı tapu kaydının yöntemince uygulanması, uygulamada komşu parsel tutanak ve dayanaklarından yararlanılması, açık kalan sınır yönünün komşu kayıtlarla denetlenmesi, bu yolla davacı tarafın dayandığı tapu kaydının kapsamının kesin olarak belirlenmesi, yapılacak uygulama sonucunda tarafların dayandığı tapu kayıtlarının iç içe geçtiğinin saptanılması halinde, iç içe geçen kısımlar yönünden davacı tarafın dayandığı tapu kaydına değer verilerek bu kısımların davacı taraf adına, diğer bölümlerin ise Hazine adına tesciline karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sırasında, davacı … tarafından, davalı Hazine aleyhine Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan tapu iptali ve tescil davası, davaya konu olan 495, 496, 497, 726 ve 729 parsel sayılı taşınmazlar hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarıldıktan sonra eldeki dosya ile birleştirilmiş ve yargılama neticesinde davanın kabulüne, çekişmeli 1479, 1480, 1481, 1483 ve 1484 parsel sayılı taşınmazların malik hanelerinin hüküm yerinde gösterilen payları oranında davacılar … ve … mirasçıları adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili ile davalı Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dava konusu 495, 496, 497, 726 ve 729 parsel sayılı taşınmazlara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; davacı … tarafından, Tarım ve Toprak Reformu Müsteşarlığı aleyhine, … Asliye Hukuk Mahkemesi’nde tapu kaydına dayalı olarak 29.11.1973 tarihinde açılan tapu iptali ve tescil davası, bu dava nedeni ile malik haneleri açık bırakılan 495, 496, 497, 726 ve 729 parsel sayılı taşınmazlar yönünden Kadastro Mahkemesi’ne devredildikten sonra eldeki dosya ile birleştirilmiş olup, anılan taşınmazlar hakkındaki dava dosyası eldeki dosyadan tefrik de edilmediği halde, Mahkemece, birleşen dosyanın konusunu teşkil eden 495, 496, 497, 726 ve 729 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin olarak olumlu-olumsuz bir karar verilmemiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, davalı Hazine vekili ile davalı Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı vekili’nin temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA,
2 – Dava konusu 1479, 1480, 1481, 1483 ve 1484 parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki hükme yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Mahkemece, çekişmeli taşınmazların davacı tarafın dayandığı tapu kaydının kapsamında olup, irsen intikal ve taksim yolu ile kadimden beri davacıların zilyetliğinde bulunduğu gerekçesi ile yazılı şekilde karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Davacı tarafın dayandığı 13.11.1941 tarih 28 sıra numaralı “18.385,00 m2” yüzölçümündeki tapu kaydının, çekişmeli taşınmazlar ile komşu 1478 parsel sayılı taşınmaza uyduğu doğru olarak belirlenmiş olmakla birlikte, güney sınırının “çay” okuduğunun anlaşılmasına göre, sözkonusu tapu kaydı gayri sabit sınırlı olup, miktarı ile geçerlidir. Öte yandan, tapu kaydının kadastro sırasında revizyon gördüğü komşu 1478 parselin yüzölçümünün “18.500,00 metrekare” olduğu ve bu parselin davacıların murisleri adına tespit ve tescil edildiği anlaşılmaktadır. Dolayısıyla, davacıların dayandıkları tapu kaydının miktarı kadar yeri, söz konusu parselden aldıklarının anlaşılmasına göre, tapu kaydına değer verilmesi mümkün değildir. Bununla birlikte davalı Hazine’nin dayandığı 24.12.1958 tarih 241 sıra numaralı tapu kaydının dava konusu taşınmazlara uyduğu, yapılan keşif, mahalli bilirkişi ve tanık beyanları, komşu parsel tutanak ve dayanakları ile belirlenmiş olup, bu tapu kaydının tesis tarihine kadar davacı taraf yararına iktisap koşullarının gerçekleştiği de ispat edilememiştir.
Hal böyle olunca, Mahkemece, davacıların davasının reddine, taşınmazların Hazine adına tesciline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.10.2020 gününde oybirliği ile karar verildi.