Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2016/1318 E. 2018/5895 K. 17.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/1318
KARAR NO : 2018/5895
KARAR TARİHİ : 17.10.2018

MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVACILAR : …, …
DAVALILAR : HAZİNE, …, …
DAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSU
KANUN YOLU : TEMYİZ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sırasında .. İlçesi, Bozyer Köyü çalışma alanında bulanan 135 ada 11 ve 31 parsel sayılı 2.847,67 ve 2.269,66 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa’nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve sırasıyla … ve …’nın fiili kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak tarla vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir. Davacılar … ve …, taşınmazın müşterek muristen intikal ettiği ve kendilerinin de hak sahibi olduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli taşınmazların tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece; bilirkişi raporları, 01.02.1979 tarihli senet, kaymakamlık men dosyaları hep birlikte değerlendirilerek, nizalı taşınmazların evveliyatının …’a ait olduğu, nizalı taşınmazların 01.02.1979 tarihli senetle Ayşe ..’a satıldığı, onun ölümü ile yapılan paylaşmada da davalılara kaldığı, fiilen de onlar tarafından zilyet edildiği gerekçeleri ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, tespit tarihi itibari ile dava konusu taşınmazlar üzerinde kimin hangi sebeple zilyet olduğu ve dosya arasında bulunan men kararlarının dava konusu taşınmazlarla aynı yere ait olup olmadığı kesin olarak belirlenmemiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz. Hal böyle olunca, doğru sonuca varılabilmesi için; taşınmaz başında yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişi, taraf tanıklarının tamamı ve fen bilirkişisi katılımı ile keşif yapılmalı, yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından çekişmeli taşınmazın tespit günü itibariyle fiilen kim veya kimler tarafından, ne zamandan beri, ne şekilde ve ne sıfatla kullanıldığı, kimden kime ne şekilde kaldığı, bağış ya da satışa konu olup olmadığı, men kararlarının dava konusu taşınmazlarla ilgili olup olmadığı hususlarında maddi olaylara dayalı bilgi alınmalı, beyanlar arasında aykırılık bulunması halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılarak çelişki giderilmeye çalışılmalı, fen bilirkişisinden keşfi izlemeye elverişli bilimsel verilere dayalı rapor alınmalı, daha sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, 17.10.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.