Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2016/12839 E. 2019/3371 K. 07.05.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/12839
KARAR NO : 2019/3371
KARAR TARİHİ : 07.05.2019

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL, TAZMİNAT

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen 07.05.2019 gün ve saatte temyiz eden taraftan gelen olmadı. Aleyhine temyiz istenilen davalı … vd. vekili Avukat … geldi. Hazır olan tarafların yüzüne karşı duruşmaya başlandı. Sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. Süresi içinde inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu Kandıra İlçesi … Köyü çalışma alanında bulunan temyize konu 176 ada 5 ve 190 ada 7 parsel sayılı taşınmazlar, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle … adına tespit ve tescil edildikten sonra, 176 ada 5 parsel kayden satış sonucu dava dışı … adına tescil edilmiş; 121 ada 84 ve 399; 176 ada 2; 181 ada 43; 190 ada 11 ve 20 parsel sayılı taşınmazlar, hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle … adına tespit ve tescil edildikten sonra, bu taşınmazlardan 121 ada 84 parsel dava dışı …’e, 176 ada 2 parsel dava dışı …’a ve 181 ada 43 parsel dava dışı …’a kayden satılarak bunlar adına tapuya tescil edilmiş; 121 ada 85, 90 ve 398; 190 ada 12 ve 16 parsel sayılı taşınmazlar, irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle … adına tespit ve tescil edildikten sonra, bu taşınmazların tümü dava dışı …’e kayden satılarak onun adına tapuya tescil edilmiş; 121 ada 86, 110, 397 ve 400; 176 ada 15; 177 ada 17 ve 190 ada 14 parsel sayılı taşınmazlar, hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle … adına tespit ve tescil edildikten sonra, bu taşınmazlardan 121 ada 86, 397 ve 400 parseller dava dışı …’e, 121 ada 110 parsel dava dışı …’e ve 176 ada 15 parsel ise dava dışı …’a kayden satılarak onlar adına tapuya tescil edilmiştir. Davacı …, çekişmeli bu taşınmazlar ile birlikte tapuda dava dışı … adına kayıtlı bulunan 121 ada 91 parsel sayılı taşınmazın müşterek muristen intikal ettiği ve mirasçılar arasında terekenin taksim edilmediği iddiasına dayanarak tapu iptal ve tescil; bunun mümkün olmaması halinde ise taşınmazların rayiç değeri üzerinden kendisinin miras payına düşen tutarın yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsili istemiyle terditli olarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazların üst muris …’dan kaldığı, üst muris …’ın davacıların müşterek babaları …’in dışında …, …, …, … ve … isminde kızları olduğu ve bu kızların miras paylarını davalılardan …’e temlik ettikleri, bunun dosyaya sunulan ve kadastro sonrası düzenlendiği anlaşılan senetlerden de anlaşıldığı, esasen temlik ve teslimin şifahen kadastrodan önce yapılmakla birlikte, davalının bu temlik ve teslimi ispat etmek için senetlerin sonradan tanzim edildiği, üst muris …’dan tarafların müşterek babaları …’e isabet eden miras payının ise, taraflar arasında pay edildiği, bu paylaşım nedeniyle davacıya …’den gelen hissesine karşılık … Mevkiinde 2 dönüm civarında bir fındıklık verildiği ve davacının babası …’den gelen hissesine karşılık kendisine verilen bu taşınmazı kadastrodan önce sattığı gerekçesiyle, yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli bulunmamaktadır.
Davacı taraf, dava ve temyize konu taşınmazların müşterek muris İbrahimden intikal ettiği ve … terekesinin taksim edilmediği iddiasıyla miras payı oranında tapu iptali ve tescil, satılan taşınmazlar yönünden ise tazminat istemiyle terditli olarak dava açmış; davalılar ise yargılama sırasında verdikleri beyan dilekçeleri ile, çekişmeli taşınmazların babaları … ’dan değil onun babası olan dedeleri …’dan kalan taşınmazlar olduğunu, …’ın kız çocukları olan … , … , … ve … ’ın hisselerini kadastrodan önce davalılardan …’e devrettiklerini, ayrıca kadastro çalışmalarından önce tüm mirasçıların katılımı ile babaları …’in terekesinin de taksim edildiğini, taraflar arasında yapılan bu taksim sonucunda davacıya 131 ada 6 parsel sayılı taşınmazın isabet ettiğini ve davacının kadastrodan önce bu taşınmazı sattığını savunmuşlardır.
Mahallinde yapılan keşifte çekişmeli taşınmazların tarafların, babaları …’den değil, onun babası ve tarafların dedeleri olan …’dan intikal ettiği belirtilmiş olup, bu husus doğru olarak mahkemenin de kabulündedir. Kök muris …’ın, tarafların babası olan … ile birlikte … , … , … ve … olmak üzere 5 çocuğu bulunmakta olup taraflar arasındaki uyuşmazlık, kök muris …’ın adı geçen kız çocukları tarafından, kadastro tespitinden evvel miras paylarının davalılardan …’e devredilip devredilmediği ve kadastro tespiti öncesinde tarafların babaları olan …’in terekesinin taksim edilip edilmediği noktasında toplanmaktadır. Ancak mahkeme bu hususta yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermek için yeterli değildir. Zira; davalı taraf, kadastro tespitinden önce kök muris …’ın kız çocuklarından miras paylarının şifahen satın alındığı, ancak eldeki davanın açılması üzerine kadastro tespitinden sonra 10.08.2015 tarihinde devir senetlerinin düzenlendiğini ifade etmiş, mahkemece de davalı tarafın bu savunmasına itibar edilmiş ise de, keşifte dinlenen ve tarafların halası olan … , 10.08.2015 tarihli senet altındaki parmak izinin kendisine ait olup hissesini davalı …’e verdiğini, ancak kadastro geçmeden evvel babası …’dan kalan hisselerini devretmediğini beyan etmiş; yine tarafların halası olan … ’ta benzer beyanda bulunarak, 10.08.2015 tarihli senetteki imzanın kendisine ait olmakla birlikte kadastro sırasında ya da daha öncesinde yapılan bir devir bulunmadığını ve bu senedi miras hissesinin sadece davalı …’e ait olsun diye değil, tüm yeğenleri paylaşsın diye verdiğini ifade etmiş ve akabinde 10 yıl önce bir yer satışı için davacı … ile birlikte davalılardan … ve …’in de kendisinden imza istediğini ifade etmiştir. Ayrıca davalı tarafça, dava dışı 131 ada 6 parsel sayılı taşınmazın taksimen davacıya düştüğü ve davacı tarafından kadastrodan önce satıldığı belirtildiği halde, mahkemece anılan tutanak getirtilip içeriği denetlenmediği gibi, tarafların halası … ’ın ifadesinde davacı ve davalılardan … ve …’nın yer satışı için kendisinden icazet aldıklarını belirttiği yerin hangi ada parsel numaralı taşınmaz olduğu ve bu yerin davalılar tarafından taksimen davacıya isabet ettiği bildirilen yer olup olmadığı üzerinde de durulmamış ve tarafların babaları …’in terekesinin taksim edilip edilmediği hususundaki beyanlar arasında çelişki bulunduğu halde, bu çelişkiler yöntemince giderilmemiştir.
Hal böyle olunca, sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için mahkemece öncelikle, davalı tarafça taksimen davacıya isabet ettiği ifade edilen dava dışı 131 ada 6 parsel sayılı taşınmaza ait kadastro tespit tutanağı, varsa dayanağı ve eki olan belgeler (harici satış senedi vs.) getirtilmeli, daha sonra yöreyi iyi bilen elverdiğince yaşlı, yansız yerel bilirkişiler, tarafların tanıklarının tümü ve fen bilirkişisi hazır olduğu halde, taşınmazlar başında yeniden keşif yapılmalı ve bu keşifte yerel bilirkişi ve tanıklardan, kök muris …’dan kızlarına düşen miras paylarının tespitten önce davalı tarafa satılıp satılmadığı ve zilyetliğin devredilip devredilmediği; ortak miras bırakan …’in ölüm gününden sonra, mirasçıları arasında yöntemine uygun bir taksim yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise hangi mirasçının payına hangi taşınmazın isabet ettiği, diğer mirasçı ya da mirasçıların miras payına karşılık kendilerine terekeden hangi taşınmaz/taşınmazlar veya ne verildiği, davacıya düşen taşınmaz bulunup bulunmadığı, bulunuyor ise hangi taşınmaz olduğu, bir kısım beyanlarda kadastrodan önce satıldığı ifade edilen taşınmazın müstakilen davacı tarafça mı, yoksa davacı ve davalılarca müştereken satılan bir yer mi olduğu sorularak duraksamasız belirlenmeli, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller bu çerçevede değerlendirilerek sonucuna uygun bir karar verilmelidir. Mahkemece bu olgular göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.05.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.