Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2016/1110 E. 2018/6014 K. 18.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/1110
KARAR NO : 2018/6014
KARAR TARİHİ : 18.10.2018

MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVALILAR : HAZİNE, …
DAVA TÜRÜ : KADASTRO TESPİTİNE İTİRAZ
KANUN YOLU : TEMYİZ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
3402 sayılı Kanun’un Geçici 8. maddesi uyarınca yapılan kadastro sırasında Musalı Köyü çalışma alanında bulunan 2209 parsel sayılı 3.724,93 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, ilk tesis kadastrosu sırasında kimsenin kullanımında olmayan ve devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu, 2000 yılından beri …’in kullanımında bulunduğu hususları edinme sütununa yazılarak tarla vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı …; taşınmazın davalı … ile ilgisi bulunmadığı, 20 yılı aşkın süredir kendi zilyetliğinde bulunduğu iddiasına dayanarak, … adına yapılan haksız tespitin iptali ile taşınmazın kendi adına tescili istemiyle …’e husumet yönelterek dava açmıştır. Yargılama sırasında Hazine; zilyetlik şerhinin iptali istemiyle davaya müdahale talebinde bulunmuş ve 16.3.2015 tarihli celse de müdahillik talebinin kabulüne karar verilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 2209 parsel sayılı taşınmazın 19.02.2015 tarihli fen bilirkişisi raporu doğrultusunda tespitinin iptali ile bu raporda (A) harfi ile gösterilen 1.266,59 metrekarelik kısmın aynı ada ve farklı parsel numarası ile taşlık vasfiyle Hazine adına tespit ve tesciline, (B) harfi ile gösterilen 2.458,34 metrekarelik kısmın aynı ada ve parsel numarası ile tarla vasfiyle Hazine adına tespit ve tesciline, taşınmazın beyanlar hanesine; taşınmazın … ve …’in kullanımında olduğunun şerh düşülmesine, karar verilmiş; hüküm, asli müdahil Hazine vekili ve davacı … tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazın fen bilirkişi raporuna ekli krokide (B) harfi ile gösterilen kısmının davacı … ve davalı …’in kullanımında bulunduğunun kabulü ile, ayrı bir parsel numarası verilmek suretiyle Hazine adına tespitine, taşınmazın beyanlar hanesine davacı ve davalının kullanımında olduğunun yazılmasına, (A) ile gösterilen kısmın ise taşlık vasfıyla Hazine adına tesciline karar verilmiş ise de, varılan sonuç yasal düzenlemelere uygun düşmemektedir.
Taşınmazların kayıtlarına kullanıcı şerhi yazılması ancak yasalarla özel düzenleme yapılması ile mümkündür. Yargılama konusu olayda 6831 sayılı Kanun’un 2/B maddesi uyarınca yapılan kullanım kadastrosu söz konusu olmayıp, yapılan işlem tescil harici kalan taşınmazların 3402 sayılı Kanun’un Geçici 8. maddesi uyarınca mülkiyetinin belirlenmesine ilişkin kadastro çalışmasıdır. Bu tür kadastro çalışmalarında ancak 3402 sayılı Kanun’un 19.maddesi uyarınca taşınmaz üzerinde muhdesatın bulunması halinde bunun beyanlar hanesinde gösterilmesi mümkündür. Edinme nedeni sütunundaki bilgiler, açıklama niteliğinde olup adına tespit yapılan kişiler haricindeki şahıslar bakımından bir hak doğurması söz konusu değildir. Böyle bir hakkın doğabilmesi için taşınmazda kullanıcı olunduğuna ya da üzerindeki muhdesatların aidiyetine yönelik bilgilerin kadastro tutanağının beyanlar hanesine şerh edilmiş olması gerekir. Kadastro tutanağının beyanlar hanesinde yer alan bu nitelikteki şerhlere yönelik olarak dava açılması mümkün olup, edinme nedeni sütununda yazılı bilgilere karşı dava açılmasında, bu bilgilerin açıklama niteliğinde olması nedeniyle hukuki yarar bulunmamaktadır.
Bu açıklamalara göre, somut olayda davacı yararına zilyetlikle mülk edinme koşulları oluşmadığına ve taşınmaz üzerinde 3402 sayılı Kanun’un 19/2 maddesi uyarınca beyanlar hanesine şerh verilebilecek bir muhdesat da bulunmadığına göre; davanın reddine ve çekişmeli taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmekle yetinilmesi gerekirken, uyuşmazlığın nitelendirilmesinde hataya düşülmek suretiyle; taşınmazın ifraz edilerek (A) harfi ile gösterilen 1.266,59 metrekarelik kısmının aynı ada ve farklı parsel numarası ile taşlık vasfiyle Hazine adına tespit ve tesciline, (B) harfi ile gösterilen 2.458,34 metrekarelik kısmının aynı ada ve parsel numarası ile tarla vasfiyle Hazine adına tespit ve tesciline, taşınmazın beyanlar hanesine; taşınmazın … ve …’in kullanımında olduğunun şerh düşülmesine karar verilmesi isabetsiz olup, Hazine’nin temyiz itirazı açıklanan bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, 18.10.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.