Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2016/10462 E. 2019/144 K. 22.01.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/10462
KARAR NO : 2019/144
KARAR TARİHİ : 22.01.2019

MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen 22.01.2019 gün ve saatte temyiz eden … vekili Avukat … geldi. Aleyhine temyiz istenilen taraftan gelen olmadı. Gelenin yüzüne karşı duruşmaya başlandı. Sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. Süresi içinde inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; “davacının dayandığı vergi kayıtlarının kapsamında kalan 105 ada 63, 65 ve 66 sayılı parsellerin (A) harfi ile gösterilen bölümleri üzerinde davacı taraf yararına 3402 sayılı Yasa’nın 14. maddesinde öngörülen edinme koşullarının gerçekleştiğinin anlaşılmış olmasına göre davalı Hazine vekilinin sair temyiz itirazlarının yerinde olmadığı; ancak davacı … dava dilekçesinde, çekişmeli taşınmazların öncesinin babasına ait olduğunu ileri sürerek kendisi ile … adına tescilini talep etmiş olup, vergi kayıtları da davacının murisi olan Satılmış oğlu İbrahim adına kayıtlı olduğuna, adı geçenin veraset ilamına göre davacı … ile … dışında başka mirasçısı bulunmadığına göre 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 29/2. maddesi gereğince bir mirasçı diğerlerinin muvafakatı olmadan dava açılabileceği ve yalnız başına davaya devam edebileceği ve aynı Kanun’un 30/2. maddesi uyarınca da dava açan mirasçı dışında başka mirasçıların da bulunduğunun anlaşılması halinde, hakimin re’sen lüzum gördüğü diğer delilleri toplayarak taşınmaz malın kim adına tescil edileceğine karar vermekle yükümlü olması nedeniyle diğer mirasçılar lehine de karar verilebileceğinin göz ardı edilmesi isabetsiz olduğu gibi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 1. maddesi uyarınca kadastro hakimi infazı kabil ve infaz sırasında tereddüt oluşturmayacak şekilde karar vermek zorunda olduğu halde taşınmazların temyize konu (A) bölümlerinde davacı … adına tescile karar verilen 1/2 pay dışında kalan diğer 1/2 pay hakkında tescil hükmü kurulmamış olmasının da isabetsizliğine” değinilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davacının davasının kısmen kabulüne; çekişmeli 105 ada 63 parsel sayılı taşınmazın 12.09.2011 tarihli fen bilirkişi raporuna ekli krokisinde (63/A), (65/A), (66/A) harfi ile gösterilen sırasıyla 5.600; 11.400; 2.400 metrekarelik kısımlarının davalı parsellerden ayrı ayrı ifraz edilerek köyün son parsel numarası verilmek suretiyle tarla vasfıyla 1/2’şer paylarla davacı … ve … adlarına; 105 ada 63 sayılı parselin aynı bilirkişi raporuna ekli krokide B (63/B) harfi ile gösterilen 10063, 02 metrekare; 105 ada 65 parselin B (65/B) harfi ile gösterilen 20.678,07 metrekare; 105 ada 66 parselin B (66/B) harfi ile gösterilen 14.207,97 metrekarelik kısımlarının ise mera niteliğiyle sınırlandırılmasına ve özel siciline kayıtlarına karar verilmiş; hüküm, … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine, mahkemece hükmüne uyulan bozma kararında açıklandığı gibi işlem yapılıp sonucuna göre hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,
aşağıda yazılı bakiye nispi temyiz karar harcının temyiz edenden alınmasına, 22.01.2019 gününde oybirliği ile karar verildi.