Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2016/10434 E. 2019/4709 K. 24.06.2019 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2016/10434
KARAR NO : 2019/4709
KARAR TARİHİ : 24.06.2019

MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO TESPİTİNE İTİRAZ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; “yapılan araştırma ve uygulamanın karar için yeterli bulunmadığı, çekişmeli taşınmazların kadastro tutanaklarının edinme sebebinde “taşınmazların muris …’a ait iken ölümü ile mirasçılarına kaldığı ve halen de davacı ve davalılar tarafından zilyet edildiğinin” açıklanması, yerel bilirkişinin ise “davacının dayanağı satış senedinin taşınmaza uyduğunu ve murisin ölümünden sonra taşınmazların davacı zilyetliğinde olduğunu” bildirmesi nedeniyle tespitte saptanan hukuksal olgu ile keşifte saptanan hukuksal olgunun birbiri ile çeliştiği, buna karşın tespitte dinlenilen tutanak bilirkişilerinin beyanlarına başvurularak çelişkinin giderilmesi üzerinde durulmadığı, dinlenilmeme nedenlerinin hüküm yerinde gerekçeleriyle açıkça gösterilmediği, öte yandan, yerel bilirkişi ve tanıkların murisin ölümünden sonra taşınmazları davacının kullandığını belirtmiş olmaları karşısında davacının taşınmazları asli zilyet olarak mı yoksa diğer mirasçılar adına fer’i zilyet sıfatıyla mı kullandığının, bir başka anlatımla taşınmazların zilyetliğinin davacıya devredilip devredilmediğinin dahi açık ve kesin olarak belirlenmediği açıklanarak mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, aynı yönteme göre tespit edilecek taraf tanıkları huzuruyla yeniden keşif icra edilmesi, yapılacak keşifte, taşınmazın öncesinin kime ait olduğu, kimin tarafından kullanıldığı, davacının taşınmazları kullanıp kullanmadığı, kullanıyor ise ne zamandan beri kullandığı murisin ölümünden önce de davacının taşınmazları kullanıp kullanmadığı, davacının taşınmazları kendi adına asli zilyet olarak mı kullandığı yoksa taşınmazların ortak muristen geldiğini bilerek ve diğer mirasçılar adına da olacak şekilde terekeden gelen hakkı nedeniyle fer’i zilyet olarak mı kullandığı; davacının davalı olan diğer mirasçılara kira, (icar) şeklinde bir para veya ürün verip vermediği hakkında yerel bilirkişi ve tanıklardan olaylara dayalı bilgi alınması, tutanak bilirkişileri de ayrı ayrı taşınmaz başında dinlenerek hükme dayanak yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi sözleri ile tutanak bilirkişilerinin beyanları arasındaki aykırılığın giderilmesi, tanık ve yerel bilirkişi ifadelerinin maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan bilirkişi raporuyla denetlenmesi, beyanlar arasındaki çelişkilerin gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmesi, bundan sonra, iddia ve savunma çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, temyize konu 101 ada 30, 102 ada 169, 189, 259, 108 ada 1 ve 109 ada 11 parsel sayılı taşınmazların tespitlerinin iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, bir kısım davalılar … ve müşterekleri vekili, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine, mahkemece hükmüne uyulan bozma kararında açıklandığı gibi işlem yapılıp sonucuna göre hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye nispi temyiz karar harcının temyiz eden davalılardan alınmasına,
yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.06.2019 gününde oybirliği ile karar verildi.