Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2015/9703 E. 2015/14554 K. 01.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/9703
KARAR NO : 2015/14554
KARAR TARİHİ : 01.12.2015

MAHKEMESİ: ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 24/10/2013
NUMARASI : 2012/105-2013/296

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sırasında ……. Köyü çalışma alanında bulunan 3216 ve 3217 parsel sayılı 310.65 ve 569.17 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar; kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa’nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve ………un fiili kullanımında bulunduğu ve 3217 parsel üzerindeki iki katlı kargir evin ……..a ait olduğu şerhi yazılarak tarla vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ……., taşınmazların kendi fiili kullanımında bulunduğu ve 3217 parsel sayılı taşınmazda bulunan evi kendisinin yaptırdığı iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı …….. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece dava konusu taşınmazların davalının dayandığı 25.7.1999 ve 24.9.1996 tarihli zilyetlik devir sözleşmeleri ile davalı ……..’a devredildiği ve devir senetlerinin içeriğinin tanıklar tarafından doğrulandığı kabul edilerek hüküm kurulmuş ise de yapılan inceleme, araştırma ve uygulama hüküm vermeye elverişli bulunmamaktadır. Şöyle ki, davalının dayandığı senetlerin içeriği kabul edilerek davalının zilyetliğinde olduğu gerekçe gösterilerek hüküm kurulmuş, keşifte dinlenen davacı tanıkları davacının kullanımda olduğu hususunda beyanda bulunmuşlardır. Ancak anılan senetlerin dava konusu taşınmaza ait olup olmadığı keşifte sorulmadığı gibi, beyanları hükme esas alınan davacı tanığı ve aynı zamanda satıcı olarak senetlerde satıcı konumunda bulunan …….. ve davacının bir diğer tanığı …… ise duruşmada dinlenmiştir. Oysa ki taşınmaz davalarında tanıkların nizalı taşınmaz başında dinlenmeleri gerekirken bu hususunda göz ardı edilmesi doğru değildir. Hal böyle olunca, çekişmeli taşınmaz başında yerel bilirkişiler ve taraf tanıkları ile yeniden keşif yapılarak davalının dava konusu taşınmazlara dayanak gösterdiği satış senetlerinin dava konusu taşınmazlara ait olup olmadığı, davalı tanığı ve aynı zamanda davalının dayandığı senetlerde satıcı konumunda olup 5.3.2013 tarihli celsede beyanı alınan Bayram’ın beyanına göre “evin olduğu su arkının aşağı tarafındaki ev ve arsayı davacıya sattığına” ilişkin beyanının çekişme konusu taşınmazlara ait olup olmadığı tereddütsüz belirlenmeli, bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Açıklanan nedenlerle davacı …… vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmekle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, 01.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.