Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2015/8974 E. 2015/12624 K. 27.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/8974
KARAR NO : 2015/12624
KARAR TARİHİ : 27.10.2015

MAHKEMESİ : KARADENİZ EREĞLİ 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 15/04/2014
NUMARASI : 2013/87-2014/139

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu Ü. Köyü çalışma alanında bulunan 106 ada 310 parsel sayılı 3.026,74 m2 yüzölçümündeki taşınmaz devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olduğu gibi mülkiyet iddiasında bulunan da olmadığından davalı Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı B.. Y.. miras yoluyla gelen hakka ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak adına tescili istemi ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 106 ada 310 parsel sayılı taşınmazın davacı B.. Y.. adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmaz üzerinde davacı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile edinme koşullarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle karar verilmiş ise de; yapılan araştırma ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Mahkemece taşınmazı gösterir hava fotoğrafları ile fotoplan, fotometrik ve fotogrametrik paftalar getirtilerek uzman bilirkişi eliyle incelenmemiş, yetersiz ve “taşınmazın tarım arazisi niteliğinde olduğunu” sonrasında “taşınmaz üzerinde toprak işlemek suretiyle tarımsal faaliyette bulunulmadığını” bildiren kendi içinde çelişkili tek kişilik ziraat bilirkişi raporu hükme esas alındığı gibi söz konusu teknik rapora atıf yapan mahkeme gerekçesi dahi çelişkili olmuştur. Öte yandan çekişmeli taşınmazın sınırında dere bulunmasına rağmen yapılan keşif sırasında jeolog bilirkişi bulundurulmamış, bu yolla taşınmazın sınırdaki derenin etkisi altında kalıp kalmadığı belirlenmemiştir. O halde doğru sonuca ulaşılabilmesi için, bir arazinin kullanım süresi ile niteliğini en iyi belirleme yönteminin hava fotoğrafları olduğu gözetilerek tespit tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait üç ayrı evreye ilişkin stereoskopik çift hava fotoğrafları Harita Genel Komutanlığı’ndan, aynı tarihler arasında düzenlenen fotoplan, fotometrik ve fotogrametrik paftalar ise İl Kadastro Müdürlüğünden getirtilerek dosya arasına konulmalıdır. Mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişilerle; taraf tanıkları, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi, jeolog bilirkişi, fen bilirkişisi ve 3 kişilik ziraat mühendisleri kurulu huzuruyla keşif yapılmalıdır. Keşifte nizalı taşınmazın geçmişte ne durumda bulunduğu, bilinen ilk zilyedinin kim olduğu, ne sıfatla kullanıldığı, kimden kime nasıl intikal ettiği, kim tarafından, ne zamandan beri ne suretle kullanıldığı araştırılarak bu hususlarda yerel bilirkişi ve tanıklardan maddi olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, yerel bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanakları ve dayanakları ile denetlenmeli; beyanlar arasındaki çelişkiler, gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeli; 3 kişilik ziraat mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulundan taşınmazın tarımsal niteliğini bildiren, komşu parsellerle karşılaştırmalı biçimde toprak yapısı, eğimi, bitki desenini açıklayan, önceki ziraat bilirkişi raporunu da değerlendiren, taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş ve sınırları işaretlenen fotoğrafları ile desteklenmiş ayrıntılı rapor alınmalı, fen bilirkişisine keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli, ayrıntılı rapor ve harita düzenlettirilmeli; jeolog bilirkişiden taşınmazın aktif dere yatağı olup olmadığı, dere yatağının etkisi altında bulunup bulunmadığı hususlarında rapor alınmalı; jeodezi ve fotogrametri uzmanı bilirkişilere belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle incelemesi yaptırılarak; çekişme konusu taşınmazın, önceki ve şimdiki niteliği, arazinin ekonomik amaca uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle kullanılıp kullanılmadığı ve kullanımın hangi tarihten itibaren olduğu konusunda rapor düzenlettirilmeli, temin edilebilen en eski tarihli uydu fotoğrafları değerlendirilmeli, sonuca göre 3402 sayılı Yasa’nın 14. maddesi uyarınca belgesiz araştırması yapılmalı, bundan sonra tüm deliller birlikte incelenerek sonucuna göre hüküm tesis edilmelidir. Mahkemece, bu yönler göz ardı edilerek eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 27.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.