Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2015/70 E. 2015/12533 K. 26.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/70
KARAR NO : 2015/12533
KARAR TARİHİ : 26.10.2015

MAHKEMESİ : ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı …. Köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın bir bölümü hakkında irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tescil istemiyle dava açmıştır. Yargılama sırasında…. ve müşterekleri aynı nedene dayanarak davaya katılmışlardır. Mahkemece verilen önceki tarihli hüküm Dairemizin 05.06.2013 tarih ve 2013/5735 Esas, 2013/6276 Karar sayılı ilamıyla usule ilişkin nedenlerle bozulmuş; mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 15.852,44 metrekare yüzölçümündeki bölümün veraset ilamındaki payları oranında Nurettin Ağababa mirasçıları adlarına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı H.. H.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; TMK’nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 ve 17. maddelerine dayalı tescil isteğine ilişkindir. Böyle bir yerin emek ve masraf sarfı suretiyle imar-ihya işlemlerinin tamamlanarak tarıma elverişli hale getirilmesine müteakip, kazanmayı sağlayacak zilyetlik süresinin geçmesi şartıyla kazanılması mümkündür. Mahkemece, fen bilirkişisinin (A) harfleriyle gösterilen taşınmaz bölümünde zilyetlikle mülk edinme koşullarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmuş ise de; keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanıkların anlatımları soyut nitelikte ve taşınmazdaki zilyetliği belirlemek için yeterli değildir. Dava konusu taşınmaz sınırında dere bulunmasına rağmen taşınmazın dere yatağı içerisinde olup olmadığı ve dere yatağından kazanılıp kazanılmadığı jeolog bilirkişi yardımıyla araştırılmamış, taşınmazın evveliyatı ve kullanım durumlarını tespit amacıyla usulüne uygun şekilde hava fotoğraflarından da yararlanılmamıştır. Ayrıca her ne kadar ilk iki keşifteki zirai bilirkişi raporları arasındaki çelişkiyi gidermek üzere üç kişilik zirai bilirkişi kurulu ile yeniden keşif yapılmış ise de, çekişmeli taşınmazın hali hazırda ne durumda olduğu, dava tarihi itibariyle niteliğinin ne olduğu konusunda komşu taşınmazlarla mukayeseli ayrıntılı rapor alınmamış, rapor içeriğinde taşınmazın imar-ihya edilip edilmediği ve özel mülkiyete konu yerlerden olup olmadığı konusunda yeterince ayrıntılı ve açıklayıcı bilgiye yer verilmemiştir. Eksik araştırma, inceleme ve uygulamaya dayalı olarak karar verilemez. Hal böyle olunca; mahkemece, öncelikle en az üç ayrı zaman dilimine, kural olarak dava tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait stereoskopik hava fotoğrafları Harita Genel Komutanlığından tarihleri açıkça yazılmak suretiyle istenilerek dosya arasına konulmalıdır. Dosya bu şekilde keşfe hazır hale getirildikten sonra; yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişilerle; taraf tanıkları, üç kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulu, jeolog veya jeomorfolog bilirkişi, fen bilirkişisi, jeodezi ve fotogrametri mühendisinden oluşacak bilirkişi heyeti aracılığıyla yapılacak keşifte; belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle jeodezi ve fotogrametri mühendisine inceleme yaptırılarak; çekişme konusu taşınmaz hava fotoğraflarında gösterilmeli, bu yerin önceki ve şimdiki niteliğinin, aktif dere yatağında veya derenin mutlak etkisi altında kalan nitelikte olup olmadığının, imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığının ve tamamlandığının, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılmalı, yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın öncesinin ne olduğu, taşınmaz üzerindeki zilyetliğin başlangıcı, sürdürülüş biçimi, öncesinde tarla olarak kullanılıp kullanılmadığı, taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması halinde imar-ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmiş ise ihyanın hangi tarihte başlayıp ne zaman bitirildiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, 3 kişilik zirai bilirkişi kurulundan taşınmazın toprak yapısı, bitki örtüsü, kullanım durumu ile ilgili komşu taşınmazlarla mukayeseli olarak ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, yine jeolog ve jeomorfolog bilirkişiden taşınmazın aktif dere yatağı kapsamında veya derenin mutlak etkisi altında kalıp kalmadığı yönünde ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik incelemeyle hüküm kurulması isabetsiz olup, açıklanan nedenlerle davalı …… vekilinin temyiz itirazları yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 26.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.