YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/6960
KARAR NO : 2015/7309
KARAR TARİHİ : 04.06.2015
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sırasında, … Mahallesi çalışma alanında bulunan 7020 ada 6 parsel sayılı 235,56 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 6831 sayılı Orman Kanunu’nun 2/B maddesi uygulaması ile orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğu açıklanarak … adına tespit edilmiş; tutanağın beyanlar hanesinde bu taşınmaz ve üzerindeki 1 katlı kargir binanın 20 yıldan beri … oğlu …’in kullanımında olduğu gösterilmiştir. Davacı … çekişmeli taşınmazın kendi kullanımında olduğu iddiasına dayanarak Kadastro Mahkemesi sıfatı ile …. Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı … tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece; davanın mahkemeye Kadastro Mahkemesi sıfatıyla açıldığı, getirtilen tapu kaydının incelenmesinden kadastro tespitinin 30.7.2010 tarihinde kesinleştiğinin anlaşılması üzerine davaya Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla bakılmasına karar verildiği ve Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatıyla da kadastro tespitinin kesinleşmiş olması nedeniyle davanın reddi gerektiği kabul edilerek karar verilmiş ise de mahkemenin kabul ve değerlendirmesinde isabet bulunmamaktadır.
Çekişmeli taşınmazın kullanım kadastrosu tutanağı 30.6.2010 ila 29.7.2010 tarihleri arasında askı ilanına alınmış; davacı tarafından 29.7.2010 tarihinde ve askı ilan süresi içinde dava açılmıştır. Tutanağa karşı askı ilan süresi içinde dava açılmış olması nedeniyle, tutanağın yanlışlıkla kesinleştirilerek tapu kaydının oluşturulması usulsüzdür. Usulsüz kesinleştirmenin de hukuken geçerliliği ve başlayıcılığı bulunmaktadır. Hal böyle olunca; mahkemece davanın esastan incelenmesi gerektiği ve inceleme görevinin Kadastro Mahkemesine ait olacağı gözetilerek karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinde isabet bulunmamaktadır. Davacının temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 04.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.