Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2015/4767 E. 2016/1922 K. 29.02.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/4767
KARAR NO : 2016/1922
KARAR TARİHİ : 29.02.2016

MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında .. Köyü çalışma alanında bulunan 141 ada 31 parsel sayılı 56.364,32 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz hükmen mera olarak tespit edildiği gerekçesiyle kadastro komisyon kararı ile mera olarak sınırlandırılmıştır. Davacı .. ve … irsen intikal, hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine; .. ve müşterekleri ile satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak çekişmeli taşınmazın farklı bölümlerine yönelik olarak, ayrı ayrı dava açmışlardır. Mahkemece davalar birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davacıların davasının kısmen kabulüne, çekişmeli 141 ada 31 parsel sayılı taşınmazın tespitinin iptali ile fen bilirkişi raporu ve ekli krokisinde (11/B) harfiyle gösterilen kısmın davacı … adına; (5/C) ve (6/D) harfleriyle gösterilen kısmın davacı … adına; (4/A) harfiyle gösterilen kısmın davacılar …, .., … adına tapuya kayıt ve tesciline; kalan kısmının ise tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava ve temyize konu 31 parsel kadastro komisyon tespit tutanağına göre, Kulp Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2001/44 Esas, 2003/33 Karar sayılı dosyası ile mera olarak sınırlandırılmasına karar verilen yer olduğu gerekçesiyle mera vasfıyla sınırlandırılmıştır. Tespite dayanak olan 2001/44 Esas, 2003/33 Karar sayılı dava dosyasının incelenmesinde, .. ve müştereklerinin, davacıların murisi … aleyhine köy merasına vaki müdahalenin men’i davası açtıkları, anılan davaya Hazine ve Köy Tüzel Kişiliğinin asli müdahil sıfatıyla taraf olduğu, mahkemece yapılan yargılama sonunda davacılar ve müdahil davacıların davasının kısmen kabulüne, fen bilirkişinin 10.6.2002 tarihli rapor ve krokisinde (B) harfi ile gösterilen 56.726.12 metrekarelik kısmın mera vasfıyla sınırlandırılarak özel siciline kaydedilmesine, raporda (A) ile gösterilen kısma yönelik davanın ise davacının dayandığı ve satın alma yoluyla malik olduğu tapulu taşınmaz kapsamında kaldığı gerekçesiyle reddine karar verildiği ve kararın Yargıtay 14. Hukuk Dairesi’nin 22.12.2003 tarih ve 2003/6265-8932 Esas, Karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleştiği anlaşılmaktadır. Kadastro tespiti sonucunda, kararda (A) ile gösterilen yer çekişmeli taşınmaza komşu olan ve dairemizce aynı gün temyiz incelemesi yapılan 2015/l-48 Esas, Karar sayılı dava dosyasına konu olan 141 ada 7 parsel olarak tespit edilmiş; aynı kararda (B) harfi ile gösterilen ve mera olarak sınırlandırılmasına karar verilen 56.726.12 metrekarelik taşınmazın ise temyize konu 141 ada 31 parsel numarası altında 56.363.432 metrekare yüzölçümlü olarak mera vasfıyla sınırlandırılmıştır. Dolayısıyla aynı bütün içerisinde yer aldığı anlaşılan 31 sayılı mera parseline bitişik konumda bulunan iş bu 7 parsel sayılı taşınmaza ilişkin dava ile 31 parsele kayıtlı taşınmaza ilişkin iş bu dava dosyasının birleştirilerek görülmesinin düşünülmemiş olması isabetsiz olduğu gibi, ayrıca 6360 sayılı Kanun’un 1. maddesinin 2. fıkrası uyarınca köylerin tüzel kişilikleri kaldırılmış; köyler, mahalle olarak bağlı bulundukları ilçenin belediyesine katılmıştır. Bu durum dikkate alınarak, köyün bağlı bulunduğu ilçe belediyesi ile Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin davaya dahil edilerek husumet yaygınlaştırılmadan bir karar verilmesi isabetsizdir. O halde sağlıklı bir sonuca varılabilmesi ve uyuşmazlığın çözüme kavuşturulabilmesi için çekişmeli mera parseline bitişik konumda bulunan iş bu 7 parsel sayılı taşınmaza ilişkin dava ile 31 parsele kayıtlı taşınmaza ilişkin iş bu dava dosyasının birleştirildikten ve köyün bağlı bulunduğu İlçe belediyesi ile Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’nin davaya dahil edilerek husumet yaygınlaştırıldıktan sonra dava konusu taşınmaza ait tespit tarihinden geriye doğru 20-25 yıl öncesine ait 3 ayrı tarihte çekilmiş hava fotoğrafları Harita Genel Komutanlığından tarihleri açıkça yazılmak suretiyle istenilerek dosya arasına konulmalı, bundan sonra, en az birisi öğretim üyesi seviyesinde olan 3 kişilik ziraat mühendisleri kurulu ile 3 kişilik jeodezi veya fotogrametri uzmanı harita mühendisinden oluşacak bilirkişi heyetleri aracılığıyla yapılacak keşifte, belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle inceleme yaptırılmalı, dava tarihinden önceki yıllara ait temin edilebilen en eski tarihli uydu fotoğrafları değerlendirilmeli, çekişmeli taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğinin, devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerden olup olmadığı, değil ise imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığının ve tamamlandığının, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılmalı, fen bilirkişisine çekişmeli mera parselini çevreleyen ve bulunduğu yeri gösteren denetime elverişli rapor hazırlattırılmalı, tanık ve yerel bilirkişilerden Kadastro tespitine dayanak 2001/44 Esas, 2001/33 Karar sayılı dosyada davacı konumunda bulunan gerçek kişi davacıların, iş bu dava dosyasında davacı konumunda bulunan kişiler ile hısım ve akrabalığı bulunup bulunmadığı, bulunuyor ise derecesi sorularak anılan hükmün iş bu davanın tarafları yönünden kesin hüküm yahut güçlü delil oluşturup oluşturmayacağı değerlendirilmeli, tanık ve mahalli bilirkişilerin zilyetliğe yönelik ifadeleri de bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, taşınmazın kadastro paftasındaki konumu bilgisayar programı aracılığıyla uydu ve hava fotoğraflarına aktarılmalı, çekişme konusu taşınmazların yeri hava fotoğrafları üzerinde işaretlenmeli, 3 kişilik ziraatçi bilirkişi kurulu vasıtasıyla taşınmazın öncesi ve halihazır durumu zirai faaliyete konu olup olmadığı hangi tarihte imar-ihyaya başlandığı, çevresinde bulunan taşınmazların niteliğinin ve çekişmeli taşınmazın çevre parsellerden ayırıcı unsurlarının ne olduğu, öncesinin mera olup olmadığı tereddüte yer bırakmayacak şekilde tespit edilmeli, taşınmazın farklı açılardan ve tamamını gösterir şekilde fotoğrafları çekilerek bu fotoğraflar üstünde fen bilirkişisince taşınmazların sınırları gösterilmeli, ondan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek bir sonuca ulaşılmalıdır. Davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görülmekle hükmün BOZULMASINA, 29.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.