Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2015/347 E. 2015/12544 K. 26.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/347
KARAR NO : 2015/12544
KARAR TARİHİ : 26.10.2015

MAHKEMESİ : ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı ….Köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmazın bir bölümünün maliki bulunduğu 158 ada 1 parsel sayılı taşınmazın devamı niteliğinde olduğu iddiasına dayanarak tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, 29.05.2012 havale tarihli fen bilirkişi raporunda turuncu renk ve (E) harfi ile gösterilen 13.552,41 metrekare yüzölçümündeki kısmın davacı adına tesciline, (C) ve (D) harfleri ile gösterilen kısımlara yönelik olarak açılan davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, temyiz incelemesine konu fen bilirkişi raporunda (E) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümü hakkında davacı lehine kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile iktisap şartlarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmak için yeterli değildir. Dava, TMK’nın 713/1, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 ve 17. maddelerine dayalı tescil isteğine ilişkindir. Temyiz konusu taşınmaz, 2007 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında, dere yatağı vasfında olması nedeniyle tespit harici bırakılan yerlerdendir. Davacı, çekişmeli taşınmaz bölümünün, maliki bulunduğu 158 ada 1 parsel sayılı taşınmazın devamı niteliğinde olduğu iddiasına dayanarak tescil isteğinde bulunmuştur. Mahkemece; taşınmazın vasfının belirlenmesinde esaslı unsur olan hava fotoğrafları getirtilip yöntemince uygulanmamış, çekişmeli taşınmaza komşu tüm kadastro parsellerine ait kadastro tutanakları ile dava konusu taşınmaz yönü denetlenmemiştir. Eksik araştırma, inceleme ve uygulamaya dayalı olarak karar verilemez. Hal böyle olunca; sağlıklı sonuca varılabilmesi için, dava tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait en az üç stereoskopik hava fotoğrafları Harita Genel Komutanlığından tarihleri açıkça yazılmak suretiyle, çekişmeli taşınmaz bölümüne komşu olan parsellere ait kadastro tutanakları ve varsa dayanağı kayıt ve belgeler Kadastro Müdürlüğünden istenilerek dosya arasına konulmalıdır. Dosya bu şekilde keşfe hazır hale getirildikten sonra; yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişilerle; taraf tanıkları, ziraat bilirkişi, jeolog veya jeomorfolog bilirkişi, fen bilirkişisi, jeodezi ve fotogrametri mühendisinden oluşacak bilirkişi heyeti aracılığıyla yapılacak keşifte; belirtilen tarihlerde çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle jeodezi ve fotogrametri mühendisine inceleme yaptırılarak; çekişme konusu taşınmaz hava fotoğraflarında gösterilmeli, bu yerin önceki ve şimdiki niteliğinin, aktif dere yatağında veya derenin mutlak etkisi altında olup olmadığının, imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığının ve tamamlandığının, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılmalı, yerel bilirkişi ve tanıklardan taşınmazın öncesinin ne olduğu, taşınmaz üzerindeki zilyetliğin başlangıcı, sürdürülüş biçimi, öncesinde tarla olarak kullanılıp kullanılmadığı, taşınmazın devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması halinde imar-ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmiş ise ihyanın hangi tarihte başlayıp ne zaman bitirildiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, jeolog ve jeomorfolog bilirkişiden taşınmazın aktif dere yatağı kapsamında veya derenin mutlak etkisi altında kalıp kalmadığı yönünde ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, ziraat bilirkişinden ise taşınmazın öncesi ve zirai faaliyete konu olup olmadığı, hangi tarihte imar-ihyaya başlandığı, tamamlandığı ve zilyetliğin hangi tasarruflar ile sürdürüldüğü hususlarını irdeler şekilde ve komşu parsellerin toprak yapıları ile mukayeseli ayrıntılı ve gerekçeli rapor istenmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik incelemeyle hüküm kurulması isabetsiz olup, açıklanan nedenlerle davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 26.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.