Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2015/2366 E. 2015/10835 K. 29.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/2366
KARAR NO : 2015/10835
KARAR TARİHİ : 29.09.2015

MAHKEMESİ : GÖYNÜK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/09/2013
NUMARASI : 2010/53-2013/96

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen gün ve saatte temyiz eden F.. Ü.. vekili Avukat Begüm Merve . Aleyhine temyiz istenilen taraftan gelen olmadı. Gelenin yüzüne karşı duruşmaya başlandı. Sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. Süresi içinde inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu K. Köyü çalışma alanında bulunan 153 ada 8 parsel sayılı 26.171,78 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle Ali mirasçıları davalı Mukaddes ve arkadaşları adına payları oranında tespit ve 07.08.2008 tarihinde tescil edilmiştir. Davacı F.. Ü.., taşınmazın Ali adına sadece 1378 metrekarelik bölümünün kayıtlı bulunduğu kalanı tapusuz taşınmaz niteliğinde murisi eşi İsmail ait bulunduğu iddiasına dayanarak taşınmazın tapu kaydının iptali ile 1378 metrekarelik bölümünün Ali mirasçıları adına kalan bölümünün İsmail mirasçıları adına tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, taşınmazın Ali ait bulunduğu ölümü ile mirasının taksim edilmediği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; keşifte dinlenen yerel bilirkişiler ve davacı tanıkların beyanları taksimin yapılıp yapılmadığının kabulü için yeterli bulunmadığı gibi çelişkili de bulunmaktadır. Davacı taraf taşınmazın sadece 1378 metrekarelik kısmının tapu ile İsmail oğlu Ali ait olduğu, tapuda kayıtlı bulunmayan kısmının ise Ali oğlu Mehmet’in satışı ile murisi eşi İsmail ait bulunduğunu iddia etmiştir. Keşifte dinlenen yerel bilirkişi taşınmazın ilk malikinin İsmail Ünlü olduğu, ondan Ali kaldığı Ali oğlu Mehmet ile birlikte kullandığı sonrasında da Mehmet’in oğlu davacının murisi İsmail tarafından kullanılmaya devam edildiği, Ali mirasçıları arasında taksim yapılmadığını, davacı tanıkları ise Ali mirasçılarının taksim yaptığını, kızlara da köyün başka mevkilerinde ayrı yer verildiği, her bir mirasçının kendi yerini ekip biçtiğini, Mehmet ile İsmail arasında satış senedi düzenlediklerini, taşınmazı önce Mehmet , ölümü ile de oğlu İsmail’in kullandığını beyan etmiştir. Taksim hususunda çelişkili beyanlar giderilmeden hüküm kurulması doğru değildir. Ayrıca Ali mirasçıları arasında görülen dava dışı parseller hakkında Göynük Kadastro Mahkemesi’nin 2008/166, 2010/47 sayılı ve 04.08.2010 tarihli ilamı ile taşınmazların Ali intikal ettiği ve Ali mirasçıları arasında yöntemine uygun şekilde yapılan taksim sonucu Mehmet Ünlü’ye isabet ettiği ve taşınmazların Mehmet tarafından oğlu İsmail satıldığı kabul edilmiş, kararın temyiz üzerine Dairemizin 17.10.2011 tarih ve 2010/9041 Esas, 2011/6069 Karar sayılı onama ilamı ile de bu yöndeki kabulde bir isabetsizlik bulunmadığı kabul edilmiştir. Mahkemece aynı taraflar arasındaki bu dosyadaki taksim hususundaki beyanlar ve kabul değerlendirilmemiştir. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz. Doğru sonuca varılabilmesi için taşınmaz başında tekrar yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarının katılımı ile yeniden keşif yapılarak öncesi tapu kaydı maliki Ali ait taşınmazın mirasçıları tarafından usulüne uygun taksim yapılıp yapılmadığı, taksim yapılmış ise hangi mirasçıya kaldığı, mirasçı oğlu Mehmet kalmış ise O’nun tarafından oğlu ve davacı murisi olan İsmail satış senedi ile satılıp satılmadığı, kimin tarafından ne zamandan beri kullanıldığı, diğer mirasçılara taksimde hangi taşınmaz ya da taşınmazların düştüğü etraflıca sorularak maddi olaylara dayalı bilgi alınmalı, Ali mirasçıları arasında görülüp Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşen Göynük Kadastro Mahkemesinin 2008/166 Esas sayılı dosyasındaki yapılan keşifte taksim hususundaki beyanlar ve kesinleşen hususlar da nazara alınarak değerlendirilmeli ve sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, Yargıtay duruşması için belirlenen 1.100,00 TL vekalet ücretinin davalı taraftan alınarak, duruşmada kendisini vekille temsil ettiren davacıya verilmesine, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 29.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.