Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2015/21159 E. 2018/6457 K. 07.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/21159
KARAR NO : 2018/6457
KARAR TARİHİ : 07.11.2018

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
… sırasında … Mahallesi çalışma alanında bulunan 187 ada 6 parsel sayılı 636 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydı nedeniyle … adına tespit ve tescil edilmiş, en son satış işlemi ile kayden …’a intikal etmiş, 187 ada 9 parsel sayılı 1.297,27 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz da tapu kaydı nedeniyle müştereken … ve… adlarına tespit ve tescil edilmiş, en son satış işlemi ile kayden …’a intikal etmiştir. Yazıköy çalışma alanında bulunan 136 ada 1 parsel sayılı 5.824,48 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise … adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı …, murisinin… ahalisinin mübadelesine dair mukavele gereğince zorunlu olarak göç ettirilmesi sonucu …’daki mallarına karşılık olarak verilen taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında adına tescili mümkün olmadığı takdirde tazminat istemiyle dava açmış, keşfen dava konusu taşınmazların 187 ada 6, 9 ve 136 ada 1 parseller olduğu tespit edilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece özetle, davacının; murisi …’nun terekesine dahil olduğunu belirttiği dava konusu taşınmazlar hakkında üçüncü kişilere karşı tek başına kendi payına yönelik olarak dava açamayacağı, diğer mirasçıların davaya muvafakatlarının alınması ya da terekeye temsilci tayini sureti ile de taraf teşkilinin sağlanamayacağı bu haliyle davacının dava ehliyetinin bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, davacı, kadastrodan önceki hukuki nedene dayanarak 03.01.2014 tarihinde dava açmış olup, çekişmeli 187 ada 6 ve 9 parsellerin … tespiti 26.12.1979 tarihinde, 136 ada 1 parselin … tespiti de 17.06.1999 tarihinde kesinleşmiş olduğuna göre dava konusu taşınmazların tapu kayıtlarının oluştuğu tarih ile dava tarihi arasında 3402 sayılı … Kanunu’nun 12/3. maddesinde öngörülen on yıllık hak düşürücü süre geçmiş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile red kararı verilmiş olması isabetsiz ise de, tapu iptali ve tescil talebi yönünden verilen red kararı netice itibariyle doğru olduğundan davacı … vekilinin bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir.
Ne var ki, davacı tapu iptal ve tescil istemi kabul edilmediği takdirde terditli olarak tazminat isteminde bulunmuş olup mahkemece davacının tazminat istemi konusunda olumlu, olumsuz bir karar verilmemiştir. O halde; mahkemece dosya kapsamındaki deliller değerlendirilerek davacının tazminat istemi yönünden bir karar verilmesi gerektiği halde bu husus göz ardı edilerek hüküm kurulmuş olması isabetsiz olup, davacı … vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenle yerinde bulunduğundan hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine,
07.11.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.