YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/18760
KARAR NO : 2015/15448
KARAR TARİHİ : 15.12.2015
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
3402 sayılı Kanun’un Geçici 8. maddesi uyarınca yapılan kadastro çalışmaları sırasında …Köyü çalışma alanında bulunan 1177 ada 231 ve 232 parsel sayılı sırasıyla 5.948,95 metrekare ve 18.431,03 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar kadastro tutanağının beyanlar hanesinde üzerindeki zeytin ve mandalina ağaçlarının … ve …’a ait olduğu belirtilmek suretiyle tarla vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir. Davacılar … ve …, bağış ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabülüne; çekişmeli 1177 ada 231 ve 232 parsel sayılı taşınmazların eşit paylarla davacılar … ve … adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli taşınmazların adına tescil kararı verilen … ve … yönünden kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile iktisap şartlarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de yapılan inceleme ve araştırma hüküm kurmak için yeterli değildir. Çekişmeli taşınmazların niteliğinin belirlenmesi için tespit tarihi olan 2013 yılından geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait üç ayrı tarihte çekilmiş hava fotoğrafları üzerinde inceleme yapılması gerekirken tespit tarihinden 38 yıl öncesi olan 1975 yılı ve 1995 yılına ait hava fotoğrafı üzerinde inceleme yapılmış, komşu 1167 ada 1 mera parseli olmasına rağmen usulüne uygun mera araştırması yapılmamıştır. Eksik araştırma, inceleme ve değerlendirme ile karar verilemez. Sağlıklı sonuca varılabilmesi için taşınmazın tespit tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait üç ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları getirtilip dosya ikmal edildikten sonra mahallinde çekişmeli 1177 ada 231 ve 232 parsel sayılı taşınmazlar yönünden aynı köyden, komşu mera parseli yönünden komşu köylerden seçilecek taşınmazları iyi bilen, elverdiğince yaşlı ve davada yararı bulunmayan yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, 3 kişilik ziraat mühendisleri kurulu ve fen bilirkişisi aracılığı ile yeniden keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında; yerel bilirkişi ve tanıklardan çekişmeli taşınmazların öncesi, niteliği, zilyetliğin başlangıcı, sürdürülüş biçimi, mera olup olmadığı, taşınmazın imar-ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmiş ise ihyanın ne zaman başlanıp bitirildiği; hususlarında olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, yargılama boyunca dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde yüzleştirme yapılarak çelişki giderilmeye çalışılmalı, jeodezi ve fotogrametri mühendisinden oluşacak üç kişilik uzman bilirkişiler kuruluna dosyanın tevdii ile dava konusu taşınmazların tespit tarihine göre 15-20-25 yıl öncesine ait ve üç ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları üzerinde uygulama yaptırılarak taşınmazların önceki ve şimdiki niteliğinin, mera vasfında olup olmadığının, imar-ihyaya en erken ne zaman başlanıldığının ve tamamlandığının, arazinin ekonomik amacına uygun olarak tarım arazisi niteliğiyle zilyetliğine ne zaman başlanıldığının belirlenmesine çalışılmalı, ziraat mühendisleri bilirkişi kurulundan çekişmeli taşınmazların geçmişteki ve şimdiki niteliği, mera vasfında olup olmadıkları, komşu mera vasfındaki taşınmaz ile ayrıcı unsur bulunup bulunmadığı, taşınmaz üzerindeki mandalina ve zeytin ağaçlarının sonradan taşınmaza taşınıp taşınmadığı, taşınmaz üzerindeki bitki örtüsü, toprak yapısı ve komşu parsellerle karşılaştırmalı değerlendirmeyi ve taşınmazın değişik yönlerden çekilmiş fotoğraflarını da içerir ayrıntılı ve gerekçeli, fen bilirkişisinden ise keşfi takibe elverişli krokili raporlar alınmalı, çekişmeli taşınmazların ve çevresinde mera vasfında olan taşınmazın nitelikleri ve mera ile ayırıcı unsur bulunup bulunmadığı hususlarındaki hakim gözlemi keşif zaptına aynen yansımalı, keşifteki tanık ve yerel bilirkişi ifadeleri bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek davacılar yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile iktisap koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği belirlenmeli ve sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 15.12.2015 gününde oybirliği ile karar verildi.