Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2015/18312 E. 2016/2082 K. 01.03.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/18312
KARAR NO : 2016/2082
KARAR TARİHİ : 01.03.2016

MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSU

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sırasında … Köyü çalışma alanında bulunan 111 ada 8 parsel sayılı 800 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa’nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve …’ın fiili kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak bahçe vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı … taşınmazın kendi fiili kullanımında bulunduğu iddiasına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli taşınmazın tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Kullanım kadastrosunun amacı taşınmazda tespit günü itibari ile fiili kullanım bulunup bulunmadığı ve varsa kimin kullanımında olduğunun belirlenmesine ilişkindir. Mahkemece; tanık ve mahalli bilirkişi beyanlarına göre dava konusu yerin öncesinin Muhammet …. ‘e ait olduğu, bu yeri 01.05.1997 tarihli zilyetlik devir senedi ile Davalı …’a devredip teslim ettiği, bundan sonra kullanımın …tarafından sürdürüldüğü, davacının bu yerin zilyetliğini devraldığına sürdürdüğüne dair bir belge de ibraz edemediği gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiştir. 14.4.2012 tarihli keşif esnasında dinlenilen tanıklar çekişmeli taşınmazın davacıya ait olduğunu bildiklerini, taşınmazın etrafındaki teli davacının çektiğini, davalıyı tanımadıklarını, mahalli bilirkişi ise taşınmazın daha önce davalıya ait olduğunu, davacıyı tanımadığını beyan etmiş, daha sonra keşifte dinlenilen mahalli bilirkişi davalı tanığı sıfatı ile ve diğer davalı tanıkları duruşmada dinlenilmiş, usule aykırı olarak duruşmada dinlenilen tanıklardan …. taşınmazın davalıya ait olduğunu ancak davacının da taşınmazın sınırlarında bir yeri olduğunu beyan etmiş, diğer tanık …ise taşınmazın evveliyatında Muhammed Melek’e ait olduğunu, adı geçen şahsın taşınmazın zilyetliğini davalı …’e devrettiğini davalının bu yeri devredip devretmediğini ve davacının taşınmazla bir ilgisi olup olmadığını bilmediğini beyan etmiş olduğu halde beyanlar arasındaki çelişkiler giderilmeden ve tespit günü itibari ile çekişmeli taşınmazın Ek-4. maddesi kapsamında yapılan kadastro tespiti sırasında fiili kullanıma konu olup olmadığı ve fiili kullanım var ise kimin ne şekilde kullanımında olduğu kesin olarak belirlenmeden karar verilmiş olması nedeniyle yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Hal böyle olunca doğru sonuca varılabilmesi için mahkemece,
mahallinde yeniden yerel bilirkişi ve taraf tanıkları marifetiyle keşif yapılmalı, keşifte bilirkişi ve tanıklardan tespit tarihi itibarıyla taşınmazın kimin kullanımında bulunduğu, nasıl kullanıldığı sorulup saptanmalı, mahalli bilirkişi ve tanık anlatımları arasındaki çelişki giderilmeye çalışılmalı, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, 01.03.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.