YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/17087
KARAR NO : 2015/15132
KARAR TARİHİ : 08.12.2015
MAHKEMESİ: …. 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 11/12/2009
NUMARASI : 2004/57-2009/425
.
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu …..Köyü çalışma alanında bulunan 151 ada 345 ve 365 parsel sayılı sırasıyla 880,88 ve 313,62 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar satın alma, irsen intikal, taksim, vergi kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ……’ın kullanımında ise de, 1. derece arkeolojik sit alanı içinde kaldığından çalılık ve çamlık vasfıyla, 151 ada 151 parsel sayılı 2896,15 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz satın alma, irsen intikal, taksim, vergi kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle ……’ın kullanımında ise de, 1. derece arkeolojik sit alanı içinde kaldığından tarla vasfıyla birinci derece sit alanında kaldığı beyanlar hanesine şerh verilerek Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Davacı….., irsen intikal, satın alma ve kazandırıcı zaman aşımı zilyetliğine dayanarak 151 ada 151, 345 ve 365 parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, temyize konu 151 ada 345 ve 365 parsel sayılı taşınmazların Hazine adına olan tapu kayıtlarının iptali ile davacı ….. adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Çekişmeli 151 ada 151 parsel sayılı taşınmaz davaya konu edildiği halde bu parsel hakkında olumlu ya da olumsuz hüküm kurulmaması isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün bu parsel yönünden BOZULMASINA,
2- Çekişmeli 151 ada 345 ve 365 parsel sayılı taşınmazlar yönünden mahkemece, taşınmazların nizasız fasılasız malik sıfatı ile 100 yıla yakın davacı ve ırsi halefleri tarafından kullanıldığı, taşınmazlar içinde halen zeytin ağaçları olup tarım arazisi vasfını taşıdığı, yine eski yıllarda da hububat tarımı yapıldığını gösterir teraslamaların bulunduğu, davacı yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğu kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Mahallinde dinlenen yerel bilirkişi ve tanık ifadelerine göre, davacının ve irsi halefi olan davacının annesi ……’nin taşınmaz üzerindeki zilyetliği hayvan otlatmak ve saman yapmak şeklinde olup davacı tanığı taşınmazların ilk zamanlarda sürüldüğünü beyan etmiştir. Ziraat bilirkişi raporunda, 151 ada 345 ve 365 parsel sayılı taşınmazların %15-20 meyilli olduğu, her iki parselde de teraslamanın mevcut olduğu, eski yıllarda taşınmazlarda hububat tarımı yapıldığı, orman bilirkişi raporunda, 365 parsel sayılı taşınmazın yer yer taşlık, %20-30 eğimli olduğu, 345 parsel sayılı taşınmazın yoğun taşlık, kayalık, %40-45 eğimli olduğu, taşınmazlar üzerinde 30 ila 70 yaş arasında değişen palamut meşesi, ahlat ağacı ve çalıların bulunduğu, taşınmazda ekme-biçme yapılmadığı belirtilmiştir. Dosya kapsamına göre davacının hayvan otlatmak, saman yapmak şeklindeki zilyetliği, taşınmazların eğimi, bitki örtüsü ve niteliği ile birlikte göz önünde bulundurulduğunda iktisaba elverişli değildir. Taşınmazlar üzerinde davacı lehine Kadastro Kanunu’nun 14. maddesi uyarınca zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluşmadığı dikkate alınarak çekişmeli 151 ada 345 ve 365 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle kabule karar verilmesi isabetsizdir. Açıklanan nedenlerle davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün bu parseller yönünden BOZULMASINA, 08.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.