Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2015/16432 E. 2017/5693 K. 25.09.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/16432
KARAR NO : 2017/5693
KARAR TARİHİ : 25.09.2017

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TESCİL

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı …, … Köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında yol olarak haritasında gösterilen taşınmazın bir bölümü hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedenine dayanarak, adı geçen taşınmaz bölümünün adına kayıtlı bulunan 167 ada 2 parsel sayılı taşınmazına eklenerek adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne, 20.10.2014 havale tarihli teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 1,29 metrekarelik taşınmaz bölümünün davacı …’e ait 167 ada 2 parsel sayılı taşınmaza eklenmek suretiyle adına tesciline karar verilmiş; hüküm, dahili davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Kadastroca tescil harici bırakılan yerler için açılan tescil davalarında, 4721 sayılı TMK’nın 713/3. maddesi uyarınca davanın yasal hasım konumunda olan … ve ilgili Kamu Tüzel Kişiliğine birlikte yöneltilmesi zorunludur. Somut olayda; dava, dava konusu taşınmazın bulunduğu … Köyü Tüzel Kişiliği’ne yöneltilmiş, yargılama sırasında … ve … davaya dahil edilmiş; ancak hüküm tarihinden önce yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun uyarınca … İlinin mülki sınırları Büyükşehir Belediyesi sınırı olarak belirlendiği halde Büyükşehir Belediye Başkanlığı davaya dahil edilmemiştir. Taraf teşkili dava şartlarından olup, bu şart sağlanmadan davanın esasına girilemez. Hal böyle olunca, … Büyükşehir Belediye Başkanlığı davaya dahil edilerek husumet yaygınlaştırılmalı, tarafların iddia ve savunmalarına ilişkin tüm deliller toplanmalı, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre bir karar verilmelidir. Diğer yandan tescil davalarında TMK’nın 713/4 ve 5. fıkraları gereğince keşif sonucu elde edilen bilirkişinin rapor ve krokisine göre gerekli yerel ve gazete ilanlarının yöntemine uygun bir biçimde yapılması, ilanın yapıldığı gazete ile ilan tutanaklarının dosya arasına konulması, yasal 3 aylık sürenin dolmasının beklenilmesi gerekir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 25.09.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.