Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2015/158 E. 2015/12528 K. 26.10.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/158
KARAR NO : 2015/12528
KARAR TARİHİ : 26.10.2015

MAHKEMESİ : ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu …. Mahallesi çalışma alanında bulunan 111 ada 5 parsel sayılı 396,03 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle Mehmet adına tespit ve tescil edilmiş, tespit maliki .. dava konusu taşınmazı 17.07.2012 tarihinde davalı … satmıştır. Davacı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, 111 ada 5 parsel sayılı taşınmazın davalı … adına olan tapu kaydının iptali ile davacı …. adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; kadastrodan önceki nedene dayanan tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Davacı ve davalı kardeş olup çekişmeli taşınmaz kadastro sırasında tarafların babası … adına tespit edilmiş, daha sonra satım neticesinde dava konusu yer davalı adına tescil edilmiştir. Davacı …., dava konusu taşınmazın adına kayıtlı komşu 111 ada 8 parsel sayılı taşınmaz ile bütün olduğunu, her iki taşınmazı babasından satın aldığını, ancak kadastro sırasında babası adına tespit gördüğünü ve babası tarafından muvazaalı satış neticesinde kardeşi .. adına tescil edildiğini belirterek adına tescil istemiş, davalı ise dava konusu taşınmazın babasına ait olduğunu ve iyi niyetli olarak satın aldığını savunmuştur. Mahkemece, davacının iddialarının ispat edildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de; yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Mahallinde yapılan keşifte beyanına başvurulan mahalli bilirkişiler .. ve… dava konusu yerin … tarafından oğlu davacıya satılıp satılmadığını bilmediklerini, ancak dava konusu yere komşu 111 ada 8 parsel sayılı taşınmaza balkon yapılması nedeniyle niza çıktığını belirttikleri, tespit bilirkişisi … duyuma dayalı olarak dava konusu yeri de kapsar şekilde davacının, babasından satın aldığını doğruladığı, diğer tespit bilirkişilerinin dava konusu yerin … tarafından oğlu davacıya satılıp satılmadığını bilmediklerini belirttikleri, davacı tanıklarından .. soyut şekilde satım hususunu doğruladığı ancak komşu taşınmaza balkon yapıldığında niza çıktığını belirttiği, diğer davacı tanıklarının dava konusu yerin Mehmet tarafından oğlu davacıya satılıp satılmadığını bilmediklerini belirtikleri, davalı tanığı… davacıya sattığı yerin 111 ada 8 parsel sayılı taşınmaz olduğunu, dava konusu taşınmazı kapsamadığını, balkon yapmak suretiyle rızası dışında kullandığını beyan ettiği diğer davalı tanıklarının da benzer şekilde beyanda bulunduğu anlaşılmıştır. Mahkemece çelişkili beyanlara itibar edilemez. Mahkemece mahalli bilirkişi, tespit bilirkişileri ve taraf tanık beyanları arasındaki çelişkiler giderilmeden, bir kısım tanıkların da yetersiz ve soyut beyanlarına dayalı olarak ve ayrıca davalı tanık beyanlarına neden değer verilmediği tartışılmadan karar verilmiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile karar verilemez. Sağlıklı sonuca varılabilmesi için mahalli bilirkişiler, taraf tanıkları, önceki keşifte dinlenen mahalli bilirkişiler ve tespit bilirkişileri ile yeniden keşif yapılmalıdır. Keşif sırasında dinlenecek yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından tarafların iddia ve savunmalarına ilişkin olarak maddi olaylara dayalı ayrıntılı beyan alınmalı, alınan beyanlar arasında ya da önceki keşifte dinlenen mahalli bilirkişi ve tanık beyanları arasında çelişki ortaya çıktığı takdirde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeye çalışılmalı, beyanlar arasındaki çelişkiler giderilemediği takdirde hangi beyana neden üstünlük tanıdığı hususu tartışılıp gerekçelendirilmeli, ayrıca temyiz dilekçesinde taraflar arasında ceza dosyası da bulunduğu bildirildiğinden bu dosya da getirilerek göz önünde bulundurulmalı, bundan sonra toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Eksik incelemeyle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalıya iadesine,
26.10.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.