Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2015/14035 E. 2015/9859 K. 08.09.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/14035
KARAR NO : 2015/9859
KARAR TARİHİ : 08.09.2015

MAHKEMESİ : ŞAVŞAT ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 22/01/2013
NUMARASI : 2012/134-2013/4

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu O. Köyü çalışma alanında bulunan 136 ada 8 parsel sayılı 477,84 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz davalı A.. Ç.. adına hükmen tescil edilmiştir. Davacı G.. Ç.., murisine ait dava dışı 136 ada 9 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünün 136 ada 8 parsel içerisinde davalı adına tespit ve tescil edildiği iddiasına dayanarak mirasçılar adına tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı G.. Ç.. tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davacının 136 ada 9 sayılı parsel hakkında dava açtığı bu parselin tapuda Fazlı adına kayıtlı olduğu davacının da Fazlı’nın mirasçısı olması nedeniyle dava açmakta hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiş ise de varılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır. Davacı 9 sayılı parsel hakkında bir istemde bulunmamış, aksine bu parsele dahil olması gereken bir bölüm yerin 136 ada 8 sayılı parsel içinde davalı adına tescil edilmesi nedeniyle bu kısmın tapu kaydının iptalini ve murisinin mirasçıları adına tescilini istemiş olduğuna göre davanın 8 parsel sayılı taşınmaza ilişkin olduğu kuşkusuzdur. Ne var ki, 8 sayılı parselin tapu kayıt maliki olan A.. Ç.. mirasçı olmayıp Fazlı terekesine karşı 3. kişi durumundadır. Hal böyle olunca; murisin ölüm tarihi itibari ile terekesinin elbirliği mülkiyetine tabi olması nedeniyle davacının tereke adına tek başına dava açıp yürütemeyeceği göz önüne alınarak TMK: 640 ve 702. maddeleri dikkate alınarak murisin diğer mirasçılarının davaya katılmalarının ya da muvafakatlarının sağlanması veya terekeye temsilci atanması hususunda davacıya süre verilmeli, dava şartı bu şekilde sağlandığı taktirde işin esasına girilerek taşınmazın hükmen davalı adına tesciline esas alınan Kadastro Mahkemesinin 2007/196 Esas sayılı ilamının taraflar yönünden bağlayıcılığı da tartışılıp, toplanan ve toplanacak olan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekir. Mahkemece bu yön göz ardı edilerek dosya kapsamına uygun düşmeyen gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 08.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.