Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2015/13903 E. 2016/308 K. 28.01.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/13903
KARAR NO : 2016/308
KARAR TARİHİ : 28.01.2016

MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMES
DAVA TÜRÜ : KADASTRO

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında ….Mahallesi çalışma alanında bulunan 322 ada 41, 42 ve 323 ada 9 parsel sayılı 694.57, 37.292.89 ve 690.80 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar 4753 sayılı Yasa ile oluşan tapu kaydı nedeniyle Hazine adına tespit edilmiştir. Davacılar …, …, … ve müşterekleri satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak ayrı ayrı dava açmışlardır. Yargılama sırasında …. ve müşterekleri, aynı nedenlere dayanarak davaya katılmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacılar … ve … ile müdahiller …, …, … ve …i’nin davalarının reddine, diğer davacılar ile müdahiller yönünden davanın kabulüne, çekişmeli 322 ada 41 ve 42 parsel sayılı taşınmazların kadastro tespitinin iptaline, 31.03.2015 tarihli fen bilirkişi raporunda, (A) harfi ile gösterilen bölümün …, (B) harfi ile gösterilen bölümün …, (C) harfi ile gösterilen bölümün …, (D) harfi ile gösterilen bölümün …, (F) harfi ile gösterilen bölümün …, (G) harfi ile gösterilen bölümün …, (H) harfi ile gösterilen bölümün …, (I) harfi ile gösterilen bölümün …, (J) harfi ile gösterilen bölümün …, (K) harfi ile gösterilen bölümün …, (L) harfi ile gösterilen bölümün …, (M) harfi ile gösterilen bölümün …, (N) harfi ile gösterilen bölümün …, (O) harfi ile gösterilen bölümün …, (P) harfi ile gösterilen bölümün … adlarına tapuya tesciline, (E) harfi gösterilen bölümün haritasında yol olarak gösterilmesine, çekişmeli 323 ada 9 parsel sayılı taşınmazın … adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı … ile davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve Hazine tapusunun oluşturulduğu tarihe kadar 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 46/1 ve 14. maddelerinde öngörülen zilyetlikle mülk edinme şartlarının gerçekleştiği mahkemece yapılan keşif, uygulama, bilirkişi ve tanık sözleri ile belirlendiğine göre davalı Hazine vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddi ile 323 ada 9 parsel sayılı taşınmaz hakkındaki usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Hazine harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,

2- 2003/191 Esas sayılı birleşen dosya davacısı …’un temyiz itirazlarına gelince; Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 141/3 maddesine göre; “Bütün mahkemelerin her türlü kararlarının gerekçeli olarak yazılması” zorunludur. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297 ve 298. maddeleri de kararların gerekçeli olarak yazılmasını zorunlu kılmaktadır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 297/1-c maddesi uyarınca gerekçenin; “tarafların iddia ve savunmalarının özetini, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları, çekişmeli vakıalar hakkında toplanan delilleri, delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi, sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri” göstermesi gerekir. Bir başka anlatımla; gerekçe okunduğunda, mahkemece verilen hükme nasıl ulaşıldığının anlaşılması gerekir. Somut olayda; davacı … zilyetlikle mülk edinme koşullarının lehine gerçekleştiği iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece davacı …’ın davası reddedildiği halde reddin gerekçesi ve bu sonuca ilişkin mahkemenin kabulü karar yerinde açıklanıp tartışılmamıştır. Yukarıda yazılı ilkeler ışığında da davacı … yönünden mahkemenin gerekçeli kararı incelendiğinde; kararın gerekçe bölümünde, “delillerin tartışılması ve değerlendirilmesi ile sabit görülen vakıalarla bunlardan çıkarılan sonuç ve hukuki sebepleri” hususunda açıklık ve kararın denetlenebilirliğinin olmadığı görülmektedir. Başka bir anlatımla davacı … yönünden karar gerekçe içermemektedir. Hükmün gerekçesinin açıklanmaması yukarıda yazılı usul hükümlerine aykırı olduğu gibi kabule göre de, 322 ada 41 ve 42 parsel sayılı taşınmazlarda her bir taşınmaz bölümü için farklı parsel numarası altında tescil kararı verilmemesi dahi isabetsiz olup temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile 322 ada 41 ve 42 parsellere ilişkin hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre Hazine vekilinin sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 28.01.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.