Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2015/13418 E. 2017/7394 K. 02.11.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/13418
KARAR NO : 2017/7394
KARAR TARİHİ : 02.11.2017

MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO
KANUN YOLU : TEMYİZ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; “davaya konu taşınmazın zilyetlikle kazanmaya elverişli yerlerden olup olmadığı ile kazanmayı sağlayacak zilyetlik süresinin geçip geçmediğinin belirlenmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabul ve kısmen reddine, … ada 77 parsel sayılı taşınmazın kadastro komisyon tutanağı tespitinin iptaline, dava dosyası içerisinde bulunan 16.12.2013 havale tarihli bilirkişi raporunda (A9) harfi ile gösterilen 525,32 metrekarelik kısmının kıyı kenar çizgisi içerisinde kalması nedeniyle tescil harici bırakılmasına, kıyı kenar çizgisi dışında kalan 5.045,55 metrekarelik kısmının zeytinlik vasfı ile davacı … adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davalı Hazinenin temyizi, taşınmazın davacı adına tesciline karar verilen bölümüne yöneliktir. Mahkemece; 16.12.2013 havale tarihli bilirkişi raporunda (A) olarak gösterilen bölüm dışında kalan 5.045,55 metrekarelik kısmın devletin hüküm ve tasarrufu altında olmayan, zilyetlikle edinmeye elverişli yerlerden olduğu ve davacı lehine kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile edinim koşullarının oluştuğu gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun değildir. Dosya arasında bulunan 06.05.2015 havale tarihli bilirkişi raporunda “batıdaki azmağın, doğudaki derenin yoğun yağış dönemlerinde taşınmazın birkaç parsel kuzeyinden taşarak zeytinlikler içerisinden geçip, 77 parsel batısındaki zemini yarıp, denize ulaşması ile oluştuğu, memleket haritalarında bu kısmın gösterilmediği, 1954 yılı hava fotoğrafında ve 2003 yılı uydu fotoğrafında gözlemlendiği, muhtemelen taşkınlar sonrasında zaman zaman bu yapının yeniden oluştuğunun anlaşıldığı” bildirilmiştir. Bilirkişiler tarafından taşınmazın taşkın sahasında kaldığının bildirilmiş olmasına ve yapılan keşif sonucu dosyaya sunulan bilirkişi raporları ve çekişmeli taşınmaza ait fotoğraflardan çekişmeli taşınmazın taşlık, çalılık, taşkın alanı ve derenin etkisi altındaki yerlerden olduğu anlaşıldığına göre, Mahkemece bu bölüme yönelik davanın da reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi, kabule göre; taşınmaz üzerinde herhangi bir ağaç bulunmamasına rağmen taşınmazın niteliğinin “zeytinlik” olarak belirlenmesi de isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 02.11.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.