Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2015/13058 E. 2016/136 K. 25.01.2016 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/13058
KARAR NO : 2016/136
KARAR TARİHİ : 25.01.2016

MAHKEMESİ: ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/09/2013
NUMARASI : 2010/308-2013/385

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu….. Köyü çalışma alanında bulunan 179 ada 42, 43, 44 parsel sayılı 3.379.61, 4.865.40 ve 2.961.74 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlardan 179 ada 42 parsel, ….. mirasçıları olan …….. adlarına, 179 ada 43 parsel ……. adına, 179 ada 44 parsel ….. adına tapu kaydı, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle tespit ve tescil edilmiştir. Davacı ….. tapu kaydına dayanarak 179 ada 42 ve 44 parsel sayılı taşınmazlara, davacılar …….. irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak 179 ada 43 parsel sayılı taşınmaza tapu iptal ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ….. vekili ile davacılar …….. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; kadastrodan önceki haklara dayanan tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Davacı …….; çekişmeli 179 ada 42 ve 44 parsel sayılı taşınmazların müşterek muris ………. adına tapuda kayıtlıyken, murisin 1987 yılında ölümünden sonra 5 çocuğunun kaldığını, kardeşlerinden……’ün paylarını 2002 yılına tapuda kendisine sattıklarını, böylelikle kendisinin 3/5 payı olduğunu ancak kadastro çalışmaları sırasında kendisine pay verilmediğini belirterek hem miras payı hem de satın aldığı paylar gözetilerek payı oranında tapu iptal ve adına tescil kararı verilmesini istemiştir. Birleşen dosya davacıları …. ve müşterekleri ise; muris……’ün terekesinin fiilen taksim edildiğini, kullanımın ve kadastro tespitlerinin taksime uygun olduğunu, ancak davacı ……’ün taksim yapılmadığı yönündeki iddiasının kabul edilmesi durumunda ……. adına kayıtlı olan 179 ada 43 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının miras payları oranında iptali ve adlarına tesciline karar verilmesini talep etmişlerdir. Mahkemece çekişmeli 179 ada 42, 43 ve 44 parsel sayılı taşınmazların bir bütün halinde tespite esas tapu kaydı kapsamında müşterek muris Hüseyin’e aitken ölümü ile ….ve …..’ün paylarını …..’e sattığı, daha sonra yapılan taksimde 172 ada 42 parselin ……..’e, 179 ada 43 parselin …… çocukları ….. ve müştereklerine, 179 ada 44 parselin ise …….’a verildiği, 15-20 yıldan beri taksime uygun kullanıldığı ve kimsenin itirazda bulunmadığı, ……’e kız kardeşleri….. ve …….’ün paylarını satın almış olması nedeniyle yüzölçümü daha fazla olan 172 ada 42 parselin bırakıldığı gerekçesiyle davaların reddine karar verilmiş ise de; taraflar arasında …… Kadastro Mahkemesi’nin, Yargıtay 7. Hukuk Dairesi’nin denetiminden geçerek kesinleşen 2011/27 Esas ve 2011/140 Karar sayılı dosyasında muris …..’ün terekesinin taksim edilmediği kabul edilmiştir. Keşifte dinlenen mahalli bilirkişiler ve ikisi murisin kızları olan davacı tanıkları da murisin ölümünden sonra terekesinin taksim edilmediğini ifade etmişlerdir. Dosya kapsamı ve ……. Kadastro Mahkemesi’nin 2011/27 Esas ve 2011/140 Karar sayılı dosyası ile muris …..’ün terekesinin taksim edilmediği sabit olup davacı ……. ve müştereklerinin beyanına ve taşınmazların kullanımına değer verilerek taksimin varlığını kabul etmek hatalı olmuştur. Murisin terekesinin paylaşılmadığı sabit olduğuna göre; davacı …….’ün satın aldığı paylar ile miras payı, davacı …… ve müştereklerinin ise miras payları gözetilerek dava konusu ettikleri taşınmazlar yönünden davalarının kabulüne, çekişmeli 179 ada 42 parsel üzerindeki muhdesat da 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca değerlendirilerek aidiyeti belirlenmeli ve tapunun beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verilmelidir. Davacı T.. Ö.. vekili ile davacılar ….. vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere ayrı ayrı iadesine, 25.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.