Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2015/12884 E. 2015/15472 K. 15.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/12884
KARAR NO : 2015/15472
KARAR TARİHİ : 15.12.2015

MAHKEMESİ: KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 18/03/2015
NUMARASI : 2014/50-2015/19

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:

Kadastro sırasında ……Köyü çalışma alanında bulunan 140 ada 1 parsel sayılı 22.017.86 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması nedeniyle ham toprak vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ırsen intikal ve satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, çekişmeli 140 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tespitinin iptaline fen bilirkişi ….’ nın 9.12.2014 tarihli bilirkişi raporu ve eki krokisinde (A) ile gösterilen bölümün bu taşınmazdan ifrazı ile davacı adına kayıt ve tesciline; kalan kısmını tespit gibi tesciline, (B) harfi ile gösterilen tespit harici kısım hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece davacı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile taşınmaz mal iktisabı koşulları oluştuğundan bahisle hüküm kurulmuş ise de yapılan araştırma ve uygulama hüküm vermeye elverişli değildir. Şöyle ki, davacı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Temyize konu (A) harfi ile gösterilen taşınmazı davacının babası ….’nın 3. bir kişiden satın aldığı ve …..’nın halen sağ olduğu hem Uyap üzerinden alınan nüfus kaydından hem de dosya kapsamındaki tüm beyanlardan anlaşılmaktadır. Buna rağmen mahkemece dava konusu taşınmazın davacıya intikal biçimi üzerinde durulmadan yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, keşif sonucu düzenlenen zirai bilirkişi raporu da yetersizdir. Şöyle ki, raporda dava konusu taşınmazın sürülmüş ve ekime hazır hale getirilmiş olduğu ve üzerinde herhangi bir ekim-dikim yapılmadığı belirtildikten sonra 2. sınıf tarım arazisi olduğu belirtilmiştir. Yetersiz inceleme ile hüküm kurulamaz. Hal böyle olunca, tespit tarihinden geriye doğru 15-20-25 yıl öncesine ait hava fotoğrafları getirtilerek dosya arasına alındıktan sonra taşınmaz başında 3 kişilik jeolog, 3 kişilik zirai bilirkişi, jeodezi ve fotogrametri bilirkişi ile fen bilirkişi eşliğinde yeniden keşif yapılmalı, dava konusu taşınmazın ….’dan davacıya intikal edip etmediği ve intikal şekli konularında ayrıntılı beyan alınmalı, davacı ve babasının taşınmazda dava konusu taşınmazın hava fotoğraflarındaki konumu ve fotoğrafların çekim tarihinde taşınmazın ne olarak göründüğü; çekişmeli taşınmazın önceki ve şimdiki niteliği belirlenmeli, taşınmazın tespit tarihi öncesinde zirai faaliyete konu olup olmadığı hususunda zirai bilirkişi kurulundan rapor alınmalı, jeolog bilirkişi kurulundan çekişmeli bölümün komşu dereye göre konumu hususlarında bilimsel esaslara ve maddi bulgulara dayanılarak hazırlanan raporlarla tanık ve mahalli bilirkişi sözleri söz konusu bilirkişi raporlarıyla denetlenmelidir. Kabule göre de, mahkemece (A) harfi ile gösterilen taşınmazın 140 ada 1 parselden ifraz edilerek davacı adına tesciline kalan kısmın ise tespit gibi tesciline karar verilmiş ise de, (A) harfi ile gösterilen bölümün ifrazından sonra 140 ada 1 parselin kuzey ve güney kısımlarında kalan dava dışı bölümlerin birbirleriyle bağlantısı kalmadığından ayrı ayrı parsel numaraları verilerek Hazine adına tesciline karar verilmesi gerekirken bu hususunda göz ardı edilmiş olması doğru değildir. Açıklanan nedenlerle davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları yerinde görülmekle hükmün BOZULMASINA, 15.12.2015. gününde oybirliğiyle karar verildi.