Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2015/12841 E. 2017/5524 K. 19.09.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/12841
KARAR NO : 2017/5524
KARAR TARİHİ : 19.09.2017

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; “hava fotoğrafı incelemesinin yetersiz olduğu belirtilerek jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişi kurulu marifetiyle yeniden keşif yapılması ve idari yoldan tapu kaydının oluştuğu tarihten 20-25 yıl öncesine ait iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğrafları da merciinden getirtilip, stereoskop aletiyle yöntemiyle inceleme yaptırılarak taşınmazın, hangi tarihte imar-ihya edilmeye başlandığı ve imar-ihyanın tamamlanma tarihi, dava tarihine kadar 20 yıl zilyetliklik bulunup bulunmadığının, taşınmazın niteliğinin, kullanım şerhinin, süresinin ve ne zaman kullanılmaya başlandığının belirlenmesine çalışılması, bundan sonra tüm deliller değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, temyize konu çekişmeli 3928 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece davacı yararına zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının gerçekleştiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş ise de; değerlendirme dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Davacı imar-ihya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetlik hukuki nedenlerine dayanarak tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuştur. Kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yolu ile iktisap, 3402 sayılı Yasa’nın 14. maddesinde düzenlenmiş olup ekonomik amaca uygun zilyetlikle özel mülkiyete konu olabilecek taşınmazların kazanılabileceği belirtilmiştir. Terk edilmiş dere yatakları, kayalık, taşlık ve çalılık gibi taşınmazlar ancak imar-ihya yolu ile 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 17. maddesi uyarınca iktisap edilmesi mümkündür. Somut olayda çekişmeli taşınmaz, 1972 yılında yapılan kadastro çalışmalarında taşlık niteliğinde tespit dışı bırakılmış, 26.10.2010 tarihinde idari yoldan … adına tapu kaydı oluşturulmuştur. Böyle bir yerin emek ve masraf sarfı suretiyle imar-ihya işlemlerinin tamamlanarak tarıma elverişli hale getirilmesini müteakip, dava tarihine kadar kazanmayı sağlayacak 20 yıllık zilyetlik süresinin geçmesi suretiyle 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 ve 17. maddeleri hükümlerine göre kazanılması mümkündür. 2015 yılında yapılan keşfe katılan ziraatçı bilirkişi çekişmeli taşınmazın çok sığ toprak varlığında olduğu, arazi yüzeyi ve yüzey altının %40-45 oranında çok taşlı olup taş toplama, yüzey düzeltme, kaya sökme gibi yöntemlerle tarım arazisi özelliği getirilmeye çalışıldığı, tarımsal faaliyete çok uygun olmamasına rağmen, uzun yıllar tarımsal faaliyetin sürdürülmeye çalışıldığını rapor etmiştir. Ziraatçi bilirkişi raporuna göre çekişmeli taşınmazın imar-ihya faaliyetlerinin tamamlanmadığı, bu nedenle tarımsal amaçlı zilyetlik süresinin 20 yıla ulaşmadığı anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca yasal şartları oluşmayan davanın reddine karar verilmesi gerekirken, hatalı değerlendirme sonucu yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 19.09.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.