Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2015/12347 E. 2015/14944 K. 07.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/12347
KARAR NO : 2015/14944
KARAR TARİHİ : 07.12.2015

MAHKEMESİ: . KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/07/2014
NUMARASI : 2009/481-2014/1135

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında ….. Köyü çalışma alanında bulunan 102 ada 2, 13, 14; 104 ada 14, 17, 19; 107 ada 47; 108 ada 4, 10, 11, 17, 67, 69, 70; 110 ada 5, 39, 40; 113 ada 2, 4; 116 ada 12, 14; 118 ada 12 ve 14 parsel sayılı muhtelif yüzölçümündeki taşınmazlar 4753 sayılı Yasa ile oluşan tapu kaydı nedeniyle Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ….., irsen intikal ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine ve çikişme konusu parsellerin tespit gibi davalı Hazine adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı …… tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, dava konusu parsellere kadastro tespitinde uygulanan ve 4753 sayılı Yasa ile oluşan tapu kayıtlarının uyduğu, davacı tarafça tapu kayıtlarının oluşumundan önce zilyetlikle mülk edinme şartlarının gerçekleşmediği kabul edilmek suretiyle karar verilmiş ise de tapu uygulaması ve zilyetlik araştırması hüküm kurmaya yeterli bulunamamaktadır. Kadastro tespitinde uygulanan Toprak Tevzi çalışmaları sonunda 4753 sayılı Kanun’a göre 1966 yılında Hazine adına tapu kayıtları oluşmuştur. Mahkemece tapu kayıtlarının dayanağı belirtmelik tutanakları ve belirtmelik haritaları, dağıtım cetvelleri getirtilmemiş, hangi nedenle Hazine adına tapu kayıtlarının oluştuğu ortaya konulmamıştır. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 20/A maddesi gereğince kaydın harita ya da krokisinin bulunması halinde kapsamının harita ve kroki zemine uygulanarak belirlenmesi gerektiği halde mahkemece soyut nitelikteki beyanlarla sadece tapu kayıtlarının hudutları uygulanarak tapu kayıtlarına kapsam tayin edilmesi doğru değildir. Keşif sonucu ibraz edilen teknik bilirkişi rapor ve krokisinde tapu kayıtlarının kapsamı da yöntemince gösterilmemiştir. Davacının taşınmazdaki zilyetliğinin süresi ve taşınmazın vasfı da tam olarak anlaşılamamaktadır. Eksik inceleme ile hüküm verilemez. Doğru sonuca varılabilmesi için önce dava konusu parsellere kadastro tespiti sırasında uygulanan Hazine tapularının dayanağını oluşturan belirtmelik tutanakları ve belirtmelik haritaları, dağıtım cetvelleri, belirtmelik tutanaklarında uygulanan kayıt varsa kayıtlarda tesisinden itibaren getirtilmeli, taşınmazlara komşu tüm parsellerin kadastro tespit tutanakları ve uygulanan kayıtlar da getirtilerek dosya ikmal edilmelidir. Bundan sonra taşınmazların başında elverdiğince yaşlı, taşınmazı iyi bilen, taraflarla husumeti bulunmayan yerel bilirkişiler, taraf tanıkları, tespit bilirkişilere ve sağ ise belirtmelik bilirkişileri, fen ve ziraat bilirkişi katılımı ile keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşifte her bir taşınmaz başında Hazine tapuları tek tek yerel bilirkişi yardımı fen bilirkişi eli ile uygulanmalı, fen bilirkişisinden tapu kaydı haritası ile kadastro paftası haritası ölçekleri eşitlenerek ve zemine çakıştırılarak uygulanmasını ve buna göre tapu kayıtlarının kapsamlarını gösterir krokili rapor alınmalı, tapu kaydının haritasının fenni sıhhatte uygun olmaması halinde sınırları itibariyle uygulanarak, tek tek kapsamları kroki de gösterilmeli, belirtmelik tutanağında uygulanan kayıtlar varsa bu kayıtlarda zemine uyulunarak aynı yöntemle kapsamları belirlenmeli, yerel bilirkişi, tanıklar, tespit bilirkişileri ve belirtmelik bilirkişilerinden taşınmazın öncesinin ne olduğu, kimden kime kaldığı, zilyetliğin ne zaman başladığı, kim tarafından, ne zamandan beri kullanıldığı, kamu orta malı niteliğinde mera, yaylak gibi yerlerden olup olmadığı hususlarında maddi olaylara dayalı bilgi alınmalı, keşifte alınan beyanlar komşu parsellerin tutanak ve dayanağı kayıtlar ile denetlenmek, ziraat bilirkişisinden taşınmazların eğimi, toprak yapısı ve zilyetlikle mülk edinmeye elverişli yerlerden olup olmadıkları konusunda bilimsel verilere dayalı rapor alınmalı, taşınmazların değişik yönlerden fotoğrafları çektirilerek rapora eklenmeli, belirtilen şekilde yapılan uygulama sonunda taşınmazların Hazine’ye ait tapu kayıtları kapsamında kalmaları halinde tapu kayıtlarının tesisinden geriye 20 yıllık zilyetlik süresinin davacı yararına gerçekleşip gerçekleşmediği, tapu kayıtları kapsamı dışında kalan taşınmaz ya da taşınmaz bölümlerinin bulunması halinde davacı yararına tespit tarihinden geriye 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14. maddesinde öngörülen şartların gerçekleşip gerçekleşmediği araştırılarak değerlendirilmeli, bundan sonra davanın esası hakkında karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, 07.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.