Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2015/12238 E. 2018/5324 K. 03.10.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/12238
KARAR NO : 2018/5324
KARAR TARİHİ : 03.10.2018

MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVACILAR : … VE MÜŞTEREKLERİ
DAVALILAR : … VD.
DAVA TÜRÜ : KADASTRO TESPİTİNE İTİRAZ
KANUN YOLU : TEMYİZ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında Akören Köyü çalışma alanında bulunan 103 ada 59, 105 ada 47, 109 ada 35, 113 ada 209 parsel sayılı sırası ile 5.569, 3.561, 2133 ve 2293 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar vergi kaydı, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle, 108 ada 51 ve 122 ada 26 parsel sayılı 2857 ve 335,75 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar ise irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle eşit paylarla davacı … ve müşterekleri ile davalılar … ve müşterekleri adına tespit edilmiştir. Davacı …, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacının mirasçılarının davayı takip edeceğini bildirmemiş olmaları göz önünde tutularak davanın feragat nedeniyle reddine, çekişmeli taşınmazların tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş; karar, yargılama sırasında vefat eden davacı …’ın tüm mirasçıları tarafından temyiz edilmiş, yapılan temyiz incelemesi neticesinde 16. Hukuk Dairesi’nin 2013/2432 Esas, 2013/3622 Karar sayılı ilamı ile hüküm bozulmuştur. Yargıtay bozma ilamında özetle; “davacının yargılama sırasında vefat ettiği, mirasçılarının duruşmalara katılmamasının feragat olarak nitelendirilemeyeceği belirtilerek, Mahkemece gerekli delillerin toplanarak değerlendirilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi” gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kısmen kabulüne, 108 ada 51 ve 122 ada 26 parsellerin davacı adına tesciline, 103 ada 59, 105 ada 47, 109 ada 35 ve 113 ada 209 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacılar … ve müşterekleri tarafından temyiz edilmiş, Mahkemece verilen ek kararla davacıların temyiz için gerekli masrafları süresinde yatırmadıkları gerekçesi ile temyiz taleplerinin reddine karar verilmiş; hüküm, … ve müşterekleri tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davacılara verilen sürede temyiz giderlerinin yatırılmadığı gerekçesi ile temyiz isteminin reddine karar verilmiştir. Ne var ki, mahkemece temyiz giderlerinin yatırılması için verilen kesin süre hükmü temyiz eden davacı …’e 30.03.2015 tarihinde tebliğ edilmiş, Halil de kendisine verilen süre içerisinde 06.04.2015 tarihinde gerekli masrafları PTT aracılığı ile mahkemesine göndermiştir. Temyiz eden diğer davacılar Cengiz ve müşterekleri ise kendilerine verilen süre içerisinde gerekli masrafları yatırmamıştır. Bu durumda mahkemenin ek kararı Halil açısından yerinde değildir. Mahkemenin; tüm davacılar açısından temyiz inceleme isteminin reddine ilişkin ek kararı usul ve yasaya aykırı bulunmakla Halil açısından ek kararın BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
Davacının esasa ilişkin temyiz isteğine gelince; dava konusu taşınmazlar eşit paylarla Hasan Hüseyin çocukları Fatma .. ve müşterekleri ile Osman çocukları, davacının da aralarında bulunduğu, … ve müşterekleri adına tespit edilmiştir. Davacı, dava dilekçesinde …, … ve …’ı davalı olarak göstermiş, yargılama sırasında bir takım tespit malikleri vefat etmiş, Mahkemece, Zeliha .. mirasçılarından Fatma .., …, Ayşe .., Keziban .., Gülsüm .. ile tespit maliki .. .. mirasçılarından Fatma .., Aydın .., Hayriye .., Hayrullah .., Ahmet .. ve Adem .. davaya dahil edilmiş ancak …, Ayşe .. ve Keziban .. dışındakilere gerekçeli karar tebliğ edilmemiş; … mirasçıları ile Arife .. mirasçıları ise davada hiç yer almamış, davada taraf koşulu sağlanmamıştır. Taraf koşulu dava şartı olup bu şart yerine getirilmeden davanın esasına ilişkin hüküm kurulamaz. Hal böyle olunca; mahkemece tüm tespit malikleri ile vefat edenlerin mirasçılarının davaya dahil etmesi için davacı tarafa süre verilmeli, tespit malikleri ve mirasçılarına dava dilekçesi ve duruşma günü tebliğ ettirilerek davaya dahil ettirilmeli, bu yolla taraf koşulu sağlanmalı, davaya dahil edilenlerden davaya karşı savunma ve delilleri sorulup saptanmalı, bundan sonra tarafların tüm delilleri birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece, bu yön göz ardı edilerek usulünce taraf teşkili sağlanmadan davanın esasına girilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğudan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, 03.10.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.