Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2015/11431 E. 2015/15368 K. 14.12.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/11431
KARAR NO : 2015/15368
KARAR TARİHİ : 14.12.2015

MAHKEMESİ: KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/01/2014
NUMARASI : 2009/97-2014/34

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında ….. Köyü çalışma alanında bulunan temyize konu 122 ada 14 parsel sayılı 558,46 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması nedeniyle ham toprak vasfıyla Hazine adına tespit edilmiştir. Davacı ……, tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak çekişmeli taşınmazın bir bölümü hakkında kendisi ve kardeşi …….. adına tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın fen bilirkişi raporunda (B) harfi ile gösterilen 425,85 metrekarelik kısmının davacı ….. ve dava dışı ……..adına, (A) harfi ile gösterilen 132,61 metrekarelik kısmının ise Hazine adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, temyize konu taşınmaz üzerinde davacı lehine zilyetlikle mülk edinme koşullarının oluştuğu, ayrıca davacının tutunduğu tapu kaydının çekişmeli bölüme uyduğu kabul edilmek suretiyle davanın kabulüne dair yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar için yeterli bulunmamaktadır. Davacı, tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açtığı halde, davacının tutunduğu tapu kaydı tesisinden itibaren tüm tedavülleri ile birlikte getirtilmemiş, dayanılan tapu kaydının, nısıf hissenin 52/64 payına ait olduğu, davacının da bu pay üzerinde 1/2 hisse oranında malik olduğu göz önüne alınarak tapu kayıt malikleri arasında usulüne uygun paylaşım yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise çekişmeli taşınmaz bölümünün kime düştüğü araştırılmamış, soyut yerel bilirkişi ve tanık anlatımları doğrultusunda karar verilmiştir. Eksik araştırma, inceleme ve uygulamaya dayalı olarak karar verilemez. Hal böyle olunca; sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için, öncelikle davacının tutunduğu tapu kaydı tesisinden itibaren tüm tedavülleri ile birlikte getirtilmeli, daha sonra mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, taraf tanıkları ve teknik bilirkişi huzuru ile yapılacak keşifte; 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 20. maddesi hükmü uyarınca dayanılan tapu kaydı yerel bilirkişi yardımı ile zemine uygulanmalı, uygulamada tapu kaydının haritası yoksa oluşum tarihi itibariyle tarif edilen sınır yerleri esas alınmalı, yerel bilirkişilerce bilinemeyen sınır bulunduğu takdirde bu konuda taraflara tanık dinletme olanağı sağlanmalı, uzman bilirkişiye tapu kaydında tarif edilen sınır yerleri düzenleyeceği haritada ayrı ayrı işaretlettirilmeli, kayıt kapsamı komşu taşınmazların tutanak ve varsa dayanağı kayıt ve belgelerle denetlenmeli, bu durum da uzman bilirkişi tarafından düzenlenecek rapora yansıtılmalı, böylece tapu kaydının kapsamı kesin olarak belirlenmeli, daha sonra tapu kayıt malikleri arasında paylaşım yapılıp yapılmadığı, paylaşım yapılmış ise tarihi ve çekişmeli taşınmazın yapılan paylaşımda kime isabet ettiği hususları yerel bilirkişi ve taraf tanıklarına maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, beyanlar arasında çelişki bulunması halinde yüzleştirme yapılmak sureti ile giderilmeli, uygulama sonucunda davacının tutunduğu tapu kaydının temyize konu bölümü kapsadığının anlaşılması halinde tapuda müşterek malik olan davacının payı gözetilerek ve toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik incelemeyle hüküm kurulması isabetsiz olduğu gibi, kabule göre de, davacının kardeşi Kazım Bakır tarafından açılan bir dava ve usulünce yapılmış müdahale talebi bulunmadığı halde payının Hazine üzerinde bırakılmaması dahi isabetsiz olup, davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, 14.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.