Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2015/11236 E. 2017/5812 K. 27.09.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/11236
KARAR NO : 2017/5812
KARAR TARİHİ : 27.09.2017

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Yargıtay bozma ilamında özetle; “çekişmeli 160 ada 1 parselin (imardan önce 1178 parsel) 1979, dava konusu 190 ada 12 parsel ile 413, 614, 710, 729 parsellerin (imardan önce 1631 parsel) 1975 tarihinde kesinleşen kadastro tutanakları esas alınarak, tescil tarihi ile dava tarihi arasında 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesinde belirtilen 10 yıllık sürenin geçmiş bulunduğu göz önünde bulundurulup davanın hak düşürücü süre nedeni ile reddine karar verilmesi gerekirken, davanın esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulmasının isabetsiz olduğuna” değinilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın hak düşürücü süre nedeni ile reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesinde yazılı 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş bulunması sebebiyle usulden (hak düşürücü süre nedeniyle) reddedildiğine ve davalılar vekille temsil edildiğine göre, davalılar lehine Avukatlık Asgari Ücret tarifesinin 7. maddesinin 2. bendi uyarınca maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin göz ardı edilmesi isabetsiz olup bozma nedeni ise de; yapılan bu yanılgının düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün 4. bendinde yer alan “ Kendisini vekil ile temsil ettiren davalılar lehine hüküm tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’nin 13/1 maddesi gereğince hesaplanan ve takdir edilen 53.240,60.-TL vekalet ücretinin davacılardan tahsili ile davalı tarafa verilmesine” ibarelerinin hükümden çıkartılarak yerine “Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 1.500,00 TL maktu vekalet ücretinin davacılardan müteselsilen alınarak kendini vekille temsil ettiren davalı …, … ve …’a ödenmesine” cümlesi eklenerek hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, 27.09.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.