Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2015/10868 E. 2017/3761 K. 29.05.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/10868
KARAR NO : 2017/3761
KARAR TARİHİ : 29.05.2017

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Uygulama kadastrosu sırasında …/… Mahallesi çalışma alanında bulunan ve tapuda davacı … adına kayıtlı bulunan eski 5054 parsel sayılı ….032,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 448 ada … parsel numarasıyla ve ….033,… metrekare yüzölçümlü olarak, davalılar … ve müşterekleri adına kayıtlı eski 5755 parsel sayılı ….906,81 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 448 ada … parsel numarasıyla ve ….910,55 metrekare yüzölçümlü olarak tespit ve tescil edilmiştir. Davacı …, uygulama kadastrosu sırasında adına kayıtlı eski 5054 (yeni 448 ada …) parsel sayılı taşınmazın bir bölümünün davalılar adına kayıtlı eski 5755 (yeni 448 ada …) parsel sayılı taşınmaz içerisinde kaldığı iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı … tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazda yenileme kadastrosu yapıldığı, bu işlem idari bir işlem olduğundan, davacının idari yargı koluna ait mahkemelerde dava açması gerektiği gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiş ise de; varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemektedir. 3402 sayılı Yasa’nın …/…-a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosu tapulama, kadastro veya değişiklik işlemlerine ilişkin; sınırlandırma, ölçü, çizim ve hesaplamalardan kaynaklanan hataları gidermek üzere uygulama niteliğini kaybeden, teknik nedenlerle yetersiz kalan, eksikliği görülen veya zemindeki sınırları gerçeğe uygun göstermediği tespit edilen kadastro haritalarının tekrar düzenlenmesi ve tapu sicilinde gerekli düzeltmelerin sağlanması amacı ile yapılan teknik bir çalışma olup, bu şekilde yapılan kadastro sırasında mülkiyete ilişkin tespit yapılamaz. Davacı …, adına kayıtlı bulunan 448 ada … parsel sayılı taşınmazın bir bölümünün, 2013 yılında yapılan uygulama (yenileme) kadastrosu sırasında komşu 448 ada … parsel sayılı taşınmaz içerisinde gösterildiğini iddia ederek dava açmış olduğuna göre, dava; 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun …/a maddesi uyarınca yapılan ve askı ilan süresinde dava açılmamakla kesinleşen uygulama kadastrosu tespitine itiraz davasıdır. Bu nitelikteki davalar, Kadastro Müdürlüğüne başvuru yapılmasına gerek olmaksızın, 3402 sayılı Yasa’nın …. maddesinde sözü edilen askı ilan süresi içinde Kadastro Mahkemesine açılabileceği gibi, askı ilan süresi içinde itiraz edilmeyen tutanakların kesinleşmesi halinde genel mahkemelerde de açılabilir. Hal böyle olunca; Mahkemece işin esasına girilip yöntemince inceleme ve araştırma yapılarak sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacının temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve yasaya aykırı bulunan hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 29.05.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.