Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2015/10852 E. 2017/3756 K. 29.05.2017 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/10852
KARAR NO : 2017/3756
KARAR TARİHİ : 29.05.2017

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı …, … Köyü çalışma alanında bulunan ve kadastro sırasında tescil harici bırakılan taşınmaz bölümünün adına tescil edilmesi istemiyle kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedenine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı … tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davacı adına kayıtlı bulunan 113 ada 47 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespitinin 26.02.1998 tarihinde kesinleştiği, davanın ise ….03.2014 tarihinde açıldığı ve … yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan inceleme, araştırma ve uygulama hüküm kurmak için yeterli bulunmamaktadır. Davacı …, adına kayıtlı bulunan 113 ada 47 parsel sayılı taşınmazın doğu ve güney kısmında bulunan taşınmaz bölümü her ne kadar haritasında yol olarak gösterilmiş ise de bu bölümün kendisine ait olduğunu ileri sürerek adına tescili istemiyle dava açmış, daha sonra duruşmadaki beyanında adı geçen yolun kadim yol olduğunu, kendisine ait bir kısım ağaçların tescil harici alanda kaldığını ileri sürmüş, ancak Mahkemece taşınmaz başında keşif yapılmamış, davacının dava konusu ettiği yerin neresi olduğu belirlenmemiştir. O halde; doğru sonuca ulaşılabilmesi için; Mahkemece mahallinde keşif yapılmalı, davacının dava konusu ettiği yerin tescil harici alanda kaldığının belirlenmesi halinde, Dairemizin yerleşmiş içtihatları ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararlarına göre tescil harici bırakılan yerler hakkında, tespitten önceki hukuki nedenlere dayalı olarak dava açma süresini sınırlayan bir düzenleme bulunmadığı, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun …/…. maddesinde yazılı … yıllık hak düşürücü sürenin, kadastro tutanağı düzenlenen taşınmazlara ilişkin olduğu göz önünde bulundurularak, davacı lehine Kadastro Kanunu’nun …. maddesinde belirtilen zilyetlikle mülk edinme şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği araştırılmalıdır. Yapılan keşif sonucunda, davacının dava konusu ettiği yerin 113 ada 47 parsel sayılı taşınmaz dışında başka bir taşınmaz kapsamında kaldığının anlaşılması halinde ise; söz konusu taşınmazın tespit tutanağının kesinleştiği tarihten itibaren 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun …/…. maddesinde yazılı … yıllık hak düşürücü sürenin geçip geçmediği değerlendirilmeli, bundan sonra sonucuna göre bir karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davacı …’ın temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine,
29.05.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.