Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2015/10810 E. 2018/6296 K. 05.11.2018 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/10810
KARAR NO : 2018/6296
KARAR TARİHİ : 05.11.2018

MAHKEMESİ :… MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : … TESPİTİNE İTİRAZ

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
… sırasında … İlçesi/ …. Köyü çalışma alanında bulunan 228 ada 17 parsel sayılı 5.651,92 metrekare ve 254 ada 2 parsel sayılı 2.592,44 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, tapu kaydı uyarınca … adına tespit edilmiştir. İtirazı … Komisyonunca reddedilen davacılar … ve …, irsen intikal, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedenine dayanarak dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, dava konusu taşınmazların tesbit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı … ve … tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, hudut ve yüzölçümü itibariyle taşınmazın, davalının dayandığı aynı kökten gelen 15.05.1973 tarih 11 ve 19.08.1974 tarih 24 sıra numaralı tapu kayıtlarının kapsamında kaldığı belirlendiğine göre, yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle dava konusu 254 ada 2 parsel sayılı taşınmaza ilişkin usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA,
2- 228 ada 17 parsel sayılı taşınmaza yönelik temyiz itirazlarına gelince; Dava konusu 228 ada 17 ile 254 ada 2 parsel sayılı taşınmazlar, aynı kökten gelen 15.05.1973 tarih 11 ve 19.08.1974 tarih 24 sıra numaralı tapu kayıtları uyarınca davalı … adına tespit edilmiştir. Davacılar … ve …, dava konusu taşınmazların dedeleri olan …. ile …’ın kardeşleri olan … ve … tarafından 01 Şubat 1309 tarihli köy senedi ile satın alındığını, bilahare babaları olan … oğlu … … tarafından,…’in yerinin oğlundan 14.10.1960 tarih .. yevmiye numaralı senetle satın alındığını, 228 ada 17 parsel sayılı taşınmaz içerisinde kalan 2 parça yerin ise yine babaları tarafından …’in oğlundan 14.10.1960 tarih … yevmiye numaralı senetle satın alındığını, taşınmazların kendi zilyetliklerinde bulunduğunu ileri sürerek dava açmışlardır. Davalı ise, dava konusu taşınmazların tapu kayıtları uyarınca kendisine ait olduğunu, davacı tarafın dayandığı 01 Şubat 1309 tarihli köy senedinin geçerliliğinin bulunmadığını, 113 ile … yevmiye numaralı satış senetlerinin ise taşınmazların dereden sonra gelen komşusu olan dava dışı 264 ada 1 parsele ait olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece dava konusu taşınmazların, davalı tarafın dayandığı aynı kökten gelen 15.05.1973 tarih 11 ve 19.08.1974 tarih 24 sıra numaralı tapu kayıtlarının kapsamında kaldığı, tapulu taşınmazların zilyetlikle iktisap edilemeyeceği kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de; yapılan inceleme, araştırma ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Dosya kapsamından, dava konusu taşınmazlara tespit sırasında uygulanan, davalı tarafın dayandığı tapu kayıtlarının, hudut ve yüzölçümü itibariyle yalnızca 254 ada 2 parsel sayılı taşınmazı kapsadığı, 228 ada 17 parsel sayılı taşınmazın, söz konusu tapu kayıtlarının kapsamında kalmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda 228 ada 17 parsel sayılı taşınmaz bakımından taraflar arasındaki ihtilafın zilyetlik hükümlerine göre çözümlenmesi gerekmektedir. Mahkemece taşınmazın kimden geldiği, kim tarafından neye istinaden ne zamandan beri zilyet edildiği hususunda yapılan araştırma hüküm için yeterli bulunmamaktadır. Hal böyle olunca; doğru sonuca varılabilmesi için, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler, aynı yönteme göre seçilecek taraf tanıkları, sağ olmaları halinde senet tanıkları, teknik bilirkişi ve ziraat bilirkişi huzuruyla mahallinde yeniden keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşifte yerel bilirkişi ve tanıklardan dava konusu taşınmazın kimden, ne şekilde intikal ettiği, davacı tarafın iddia ettiği gibi taşınmazın …, …. ve … tarafından satın alınıp alınmadığı, taşınmazın kim tarafından, ne zamandan beri, ne şekilde zilyet edildiği (özellikle Mahkemece yapılan keşiflerde bir kısım tanıklar tarafından, davacılardan …’nın zilyetliğinde olduğu belirtilen, taşınmazın 02.07.2013 tarihli ek bilirkişi raporunun 2 nolu krokisinde (A) ve (B) harfi ile gösterilen bölümleri ile taşınmazın kalan bölümünün ayrı ayrı kim tarafından, ne şekilde, ne kadar zamandır zilyet edildiği), taşınmaz …, … ve …. tarafından satın alınmış ise adı geçenlerin paylarının ne şekilde, kime intikal ettiği detaylı şekilde sorulup saptanmalı, davacı tarafın dayandığı senetler yöntemince zemine uygulanmalı, sınırları belirlenmeli, dava konusu taşınmazı kapsayıp kapsamadığı tespit edilmeli, yerel bilirkişi ve tanıkların sözleri arasında doğabilecek çelişkiler gerektiğinde yüzleştirme yapılarak yöntemince giderilmeye çalışılmalı, tespite aykırı sonuca varılması halinde çelişkinin giderilmesi amacıyla tespit bilirkişileri tanık sıfatıyla dinlenilmeli, teknik bilirkişiden keşfi izlemeye, senetlerin taşınmazı kapsayıp kapsamadığını denetlemeye elverişli rapor alınmalı, ziraat bilirkişisinden taşınmazın niteliğini ve kullanım şeklini açıklayan, özellikle 02.07.2013 tarihli ek bilirkişi raporunun 2 nolu krokisinde taşınmazın (A) ve (B) harfi ile gösterilen bölümleri ile taşınmazın kalan bölümü arasında ayırıcı unsur bulunup bulunmadığını, taşınmaz bölümleri arasında kullanım süresi vs. bakımından nitelik farkı bulunup bulunmadığını belirtir şekilde rapor alınmalı, bundan sonra tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde toplanan tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 05.11.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.