YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2015/10505
KARAR NO : 2018/1591
KARAR TARİHİ : 08.03.2018
MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında 4753 sayılı Kanun uyarınca Hazine adına oluşan tapu kaydının kapsamında olmakla beraber zilyetleri yararına edinme koşullarının gerçekleştiğinden söz edilerek…Köyü çalışma alanında bulunan 101 ada 22 ve 23 parsel sayılı sırasıyla 23.032,78 ve 15.609,92 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar sırasıyla … ve … adına tespit edilmiştir. Davacı Hazine, toprak tevzi çalışmaları sonucu oluşan tapu kaydına dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine çekişmeli 101 ada 22 ve 23 parsel sayılı taşınmazların tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece davalılar yararına zilyetlikle edinim koşullarının oluştuğu gerekçesi ile yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Ne var ki; taşınmazın niteliğinin belirlenmesi bakımından yapılan araştırma ve inceleme yeterli bulunmamaktadır. Şöyle ki; uyuşmazlığın çözümünde hava fotoğraflarından yararlanılmamış, 19.02.2015 tarihli ziraat bilirkişi raporunda ilkbahar aylarında yağan yağmurlar sonucunda taşınmazlar üzerinde su birikintilerinin gölet oluşturduğu bildirilmesine rağmen jeolog bilirkişiden rapor alınmamış, taşınmazın niteliği kesin olarak belirlenmemiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile hüküm kurulamaz. Hal böyle olunca doğru sonuca varılabilmesi için; öncelikle tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ait hava fotoğrafları Harita Genel Komutanlığından getirtilerek dosya arasına konulduktan sonra ,taşınmaz başında yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişi, taraf tanıklarının tamamı ve fen bilirkişisi, jeodezi ve fotogrametri mühendisi, jeolog bilirkişi ve 3 kişilik ziraat bilirkişi kurulunun katılımı ile keşif yapılmalı, yerel bilirkişi ve taraf tanıklarından taşınmazın öncesinin ne olduğu, kim veya kimler tarafından hangi tarihten beri ne şekilde kullanıldığı, zilyetliğe konu edilmeyen kısımları bulunup bulunmadığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, 3 ziraat mühendisi bilirkişiden oluşacak heyetten, taşınmazın toprak yapısı, bitki örtüsü ve niteliğini, tarım arazisi niteliği ile kullanıp kullanılmadığını açıklayan ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, jeodezi ve fotogrametri mühendisince, getirtilen hava fotoğrafları üzerinde stereoskop aleti ile inceleme yapılmak suretiyle bu fotoğraflara göre niteliğinin ne olduğu ve yine tespit tarihinden geriye doğru en eski tarihli uydu fotoğrafları da incelenerek bu fotoğraflara göre taşınmaz bölümlerinin niteliğinin ne olduğu hususunda ayrıntılı rapor alınmalı,jeolog bilirkişiden çekişmeli taşınmazın niteliği, gölet olup olmadığı, dere yatağından kazanılıp kazanılmadığı, halen aktif dere yatağında kalıp kalmadığı, aktif dere yatağında kalmıyor ise derenin etkisi altında kalan yerlerden olup olmadığı hususlarında ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı;fen bilirkişisine keşfi takibe imkan verir kroki düzenlettirilmeli, çekişmeli taşınmazın farklı nitelikteki kısımları varsa bu kısımlar haritada ayrı ayrı gösterilmeli, çekişmeli taşınmazı her yönünden gösterir fotoğrafları çektirilerek bu fotoğraflar üzerinde taşınmazın sınırları işaretlenmeli, bundan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece, belirtilen hususlar göz ardı edilerek eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 08.03.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.