Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/9985 E. 2014/12738 K. 11.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/9985
KARAR NO : 2014/12738
KARAR TARİHİ : 11.11.2014

MAHKEMESİ : SERİK 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 04/06/2013
NUMARASI : 2007/50-2013/390

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen gün ve saatte temyiz eden B.. B.. vekili Avukat M… G.. geldi. Aleyhine temyiz istenilen taraftan gelen olmadı. Gelenin yüzüne karşı duruşmaya başlandı. Sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. Süresi içinde inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Davacı E… Otelcilik Turizm Yatırımları A.Ş vekili; maliki oldukları 1864 parsel sayılı taşınmazı kapsayan alanda yapılan imar uygulaması sonucu hukuka aykırı olarak ikinci defa düzenleme ortaklık payı alındığını, düzenleme ortaklık payı karşılığı davalı Belediyenin imarla oluşan 94 ada 1 nolu imar parselinde 833/2400 pay sahibi kılındığını, 94 ada 1 nolu imar parselinin 2003 ve 2005 tarihlerinde yeniden imar uygulamasına tabi tutularak davalı Belediye Başkanlığının 94 ada 1 parseldeki payına karşılık müstakil olarak 218 ada 2 sayılı taşınmazın tescil edildiğini, 2003 ve 2005 tarihlerinde yapılan imar uygulaması dayanağı idari işlemlerin idari yargı yerinde iptal edildiğini, davalı belediye adına tescilin hukuki dayanağının bulunmadığını, yolsuz tescil niteliğinde olduğunu bu nedenlerle 94 ada 1 sayılı imar parseline dönülerek bu parselin tamamının davacı adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne; 94 ada 1 parselde davalı belediye başkanlığı adına olan payın iptali ile tamamının davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı B.. B.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya kapsamından, 527 sayılı kadastral parselin ifraz ve taksimi neticesinde 1775 sayılı M…ve M.. K..adlarına kayıtlı taşınmazın oluştuğu, 1986 tarihinde DSİ tarafından yapılan kamulaştırma ile taşınmazın 2 kısma ayrıldığı, ifraz neticesinde 1863 parselin DSİ adına tescil edildiği, dava konusu 1864 parselin ise M..ve M.. K.. adlarına tescil edilmiş iken 26.6.1980 tarihinde yapılan satışla davacı şirkete intikal ettirildiği, davacı şirketin kendi isteğiyle taşınmazın bir kısmının yola terk edildiği, terkten sonra oluşan ve davacı şirket adına kayıtlı olan 1956 parselin imar uygulamasına tabi tutularak imar parsellerinin oluştuğu ve davacının oluşan 94 ada 1 sayılı imar parselinde paydaş kılındığı, davacı tarafından bu parselin dayanağını teşkil eden idari kararın (şuyulandırma işleminin) iptali için idari yargı yerinde açılan davanın red kararı ile sonuçlanıp kesinleştiği anlaşılmaktadır. Bundan sonra dava konusu 94 ada 1 nolu imar
parseli hakkında 12.6.2003 tarih 47 ve 7.7.2005 tarih 79 nolu Encümen kararları gereğince tekrar imar uygulaması yapılarak taşınmaz, 218 ada 2 parsel numarası ile davalı Belediye Başkanlığı adına tescil edilmiştir. Ancak, 2003 ve 2005 tarihli imar sonucu oluşan çap kayıtlarının dayanağı idari işlemlerin idari yargı yerinde iptal edilmiş olması nedeniyle imar parseli, hukuki dayanaktan yoksun kalıp, TMK’nın 1025. maddesinde belirtilen yolsuz tescil durumuna düştüğüne göre, halen ayakta olan ilk imar uygulaması neticesinde oluşan çap kaydına (94 ada 1 parsel) dönülmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Her ne kadar davacı taraf, yasal düzenlemelere aykırı şekilde düzenleme ortaklık payı alındığı iddiasında da bulunmuş ise de, aynı sebebe dayalı olarak açtığı, temyiz incelemesinden geçerek kesinleşen tapu iptal tescil ile tazminata ilişkin Serik 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/758-2005/811, Antalya 1. İdare Mahkemesinin 2006/3015-2007/1019 Esas ve Karar sayılı ilamları nazara alındığında davacının bu iddiasında isabet bulunmamaktadır. Tüm bu açıklanan nedenler dikkate alınarak halen ayakta olan imar uygulaması neticesinde oluşan 94 ada 1 sayılı imar parseline dönülerek bu taşınmazın 833/2400 payının B.. B.., 1567/2400 payının ise davacı şirket adına tesciline karar verilmesi gerekirken, tamamının davacı şirket adına tesciline karar verilmesi isabetsiz olup, davalı B.. B.. vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, Yargıtay duruşması için belirlenen 1.100,00 TL vekalet ücretinin aleyhine temyiz olunan taraftan alınarak, kendisini vekil ile temsil ettiren davalı tarafa verilmesine,
peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 11.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.