Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/9922 E. 2014/12736 K. 11.11.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/9922
KARAR NO : 2014/12736
KARAR TARİHİ : 11.11.2014

MAHKEMESİ : AKYAZI KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/06/2013
NUMARASI : 2012/119-2013/135

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen gün ve saatte temyiz eden taraftan gelen olmadı. Aleyhine temyiz istenilen H.. H.. vekili Avukat D… G..geldi. Gelenin yüzüne karşı duruşmaya başlandı. Tarafın sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. Süresi içinde inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sırasında … Köyü çalışma alanında bulunan 162 ada 29, 168 ada 76, 175 ada 10 parsel sayılı 3.796.25, 3.515.04 ve 11.903.51 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa’nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve 1980 tarihinden itibaren F.. Y.. ve A.. Y..’ın fiili kullanımında bulunduğu, A.. Y..’ın ölü olduğu şerhi yazılarak bahçe vasfıyla H.. H.. adına tespit edilmiştir. Davacı F.. Y.. çekişmeli taşınmazların müstakilen kendi fiili kullanımında bulunduğunu belirterek kendi adına; davacı Y.. İ.. ise çekişmeli taşınmazların muris M..Y…ın kullanımında iken ölümüyle annesi Nazik’e de miras payı kaldığını belirterek Nazik mirasçıları adına kullanım şerhi verilmesi istemi ile dava açmışlardır. Mahkemece dava dosyaları birleştirilerek yapılan yargılama sonunda F.. Y.. tarafından açılan davanın kabulüne, Y.. İ.. tarafından açılan davanın reddine, çekişmeli taşınmazların bahçe vasfıyla H.. H.. adına tapuya tesciline, müstakilen davacı F.. Y..’ın fiili kullanımında bulunduğu şerhinin yazılmasına karar verilmiş; hüküm, davacı Y.. İ.. ve dahili davalı A.. Y.. mirasçısı F.. Y.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
3402 sayılı Yasa’nın, 5831 sayılı Yasa ile eklenen Ek-4/1. maddesi ile 6831 sayılı Orman Kanunu’nun 20.06.1973 tarihli ve 1744 sayılı Kanunla değişik 2. maddesi ile 23.09.1983 tarihli ve 2896 sayılı, 05.06.1986 tarihli ve 3302 sayılı Kanunlarla değişik 2. maddesinin (B) bendine göre Orman Kadastro Komisyonlarınca H.. H.. adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin, fiili kullanım durumları dikkate alınmak ve varsa üzerindeki muhdesatın kime veya kimlere ait olduğu ve kim veya kimler tarafından ne zamandan beri kullanıldığı kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle, bu Kanun’un 11. maddesinde belirtilen askı ilanı hariç diğer ilanlar yapılmaksızın öncelikle kadastrosu
yapılarak H.. H.. adına tescil edileceği hükme bağlanmıştır. Mahkemece dava konusu taşınmazların tarafların ortak miras bırakanı M.. Y..ın zilyetliğinde iken ölümünden sonra müstakilen davacı F.. Y.. tarafından kullanıldığı gerekçesiyle karar verilmiştir. Mahkemece yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanık beyanları nazara alındığında fen bilirkişi raporunda 175 ada 10 parsel sayılı taşınmazda (A) harfi ile gösterilen taşınmaz dışında kalan tüm yerlerin tarafların ortak miras bırakanı Mercan Yılmaz’a ait olduğu ve mirasçıların tümünün katılımı ile yöntemine uygun şekilde mirasın paylaşılmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda kullanımın terekeden gelen hakka dayalı olduğu kuşkusuzdur. Ancak, dosya arasında mirasçıların miras paylarının satışına ilişkin senetler bulunduğu halde bu senetler değerlendirilmediği gibi Kadastro Mahkemesinin 2009/11-2011/37 Esas ve Karar sayılı kesinleşen ilamında 175 ada 1 parsel sayılı taşınmaza bitişik olarak gösterilen ve (B2) olarak adlandırılan bölümün eldeki davaya konu 175 ada 10 parsel sayılı taşınmazın (A) harfi ile gösterilen bölümünü kapsadığı, bu dava ile ilgili keşifte dinlenilen yerel bilirkişi ve tanıklar bu bölümün de tarafların ortak miras bırakanı Mercan Yılmaz’a ait olduğunu mirasının taksim edilmediğini beyan ettikleri halde, eldeki davada dinlenen kişilerin bu bölümün müstakilen davacı F.. Y..’a ait olduğuna ilişkin çelişkili beyanları üzerinde durulmamış ve bu çelişki giderilmeden hüküm kurulmuş olması nedeniyle yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Eksik incelemeyle hüküm kurulamaz. Doğru sonuca varılabilmesi için; taşınmazlar başında yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişi, taraf tanıkları, senet tanıkları ile kesinleşen dosyada dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklar ile fen bilirkişisi katılımı ile keşif yapılmalı, dosyadaki senetlerin kapsamı belirlenmeli, ayrıca, 175 ada 10 parsel sayılı taşınmazın (A) harfi ile gösterilen bölümünün müstakilen davacı F.. Y..’a mı yoksa murise mi ait olduğu da tereddütsüz belirlenmeli, beyanlar arasında aykırılık bulunması halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılarak çelişki giderilmeye çalışılmalı, fen bilirkişisinden keşfi izlemeye elverişli bilimsel verilere dayalı rapor alınmalı, daha sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davacı Y.. İ.. ve dahili davalı A.. Y.. mirasçısı F.. Y.. vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, 11.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.