Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/9806 E. 2014/7803 K. 04.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/9806
KARAR NO : 2014/7803
KARAR TARİHİ : 04.06.2014

MAHKEMESİ : KEMALİYE KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/10/2013
NUMARASI : 2008/356-2013/108

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen gün ve saatte temyiz eden davacı R.. K.. geldi. Aleyhine temyiz istenilen taraftan gelen olmadı. Gelenin yüzüne karşı duruşmaya başlandı. Gelen tarafın sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. Süresi içinde inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında Ç.. Köyü çalışma alanında bulunan .. parsel sayılı .. metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle sırasıyla davalılar M.. K.., A.. K.., N.. D.. adına tespit edilmiştir. Davacı R.. K.., tapu kaydı, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine, çekişmeli taşınmazların tespit gibi tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı R.. K.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece; Kadastro Mahkemesi’nin 2010/40 Esas sayılı dosyasında yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve davalı beyanlarına göre çekişmeli taşınmazların tarafların kök murisi Mustafa oğlu İ. K..’tan intikal ettiği, terekesinin taksim edildiğinin belirlendiği kabul edilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm için yeterli bulunmamaktadır. Taşınmazların aynı ile ilgili uyuşmazlıklarda keşif yapılması zorunlu olup, mahkemece, temyize konu taşınmazlar başında keşif yapılmaksızın Kadastro Mahkemesi’nin 2010/40 Esas sayılı dosyasında yapılan keşfe atıfta bulunulmak suretiyle karar verilmiştir. Kadastro Mahkemesi’nin 2010/40 Esas sayılı dava dosyasında N…D.. ve arkadaşlarının, çekişmeli taşınmazın kök muris İbrahim’den kaldığı, taksim edilmediği iddiasına dayanarak V.. K..aleyhine ..ada ..parsel sayılı taşınmaza yönelik olarak dava açtıkları, keşfin de sadece bu taşınmaz üzerinde yapıldığı anlaşılmaktadır. Davacı R.. K.., dava dilekçesinde tapu kaydı ve zilyetliğe dayanmış, yargılama aşamasında ise vergi kayıtlarına dayandığından söz ettiği halde mahkeme davacının iddiası ve neye dayandığı, delilleri saptanmadan, taraflar arasındaki uyuşmazlığın niteliği netleştirilmeden, taşınmazların başında keşif yapılmaksızın karar verilmiştir. Sağlıklı sonuca varılabilmesi için; öncelikle taraflardan iddia ve savunmalarıyla ilgili deliller istenmeli, dayandıkları vergi kayıtları ile tapu kayıtları tesisinden itibaren tüm tedavülleri ile birlikte getirtilmeli, yaşlı, tarafsız ve yöreyi iyi bilen şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişiler yardımı ile mahallinde keşif icra edilmelidir. Taşınmazların başında icra edilecek keşif sırasında, yerel bilirkişi ve taraf tanıkları aracılığı ile varsa dayanak kayıtlar uygulanmalı, yerel bilirkişi ve tanıklardan ölüm gününe göre kök muris İ..K..’ın terekesine dahil olan taşınmazların hangileri olduğu, akibetlerinin ne olduğu, kimlerin adına tespit edildikleri, İbrahim mirasçıları arasında usulen taksim olup olmadığı, taksim varsa kimlerin payına hangi taşınmazların düştüğü, taşınmaz almayan mirasçısı varsa hissesine karşılık ne aldığı, taksimden önce veya sonra mirasçılar tarafından kendi aralarında veya 3. şahıslara pay satışı veya hibesi olup olmadığı, çekişmeli taşınmazların taksim dışı bırakılıp bırakılmadığı diğer mirasçıların davalının kullanımına itiraz edip etmedikleri, müstakilen diğer paydaşlar adına ortak kök muristen intikalen gelen taşınmaz tespit edilip edilmediği gibi hususlar tek tek sorulup saptanmalı, kayıt uygulamasının, bilirkişi ve tanık sözlerinin doğruluğu komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, beraberinde götürülecek teknik bilirkişiye uygulanan kayıtların kapsamını belirtir ve keşfi takibe imkan verir kroki düzenlettirilmeli, tespite aykırı sonuca ulaşılması halinde tespit bilirkişileri de tanık sıfatıyla dinlenerek çelişkinin giderilmesine çalışılmalı, uzun süreli kullanımın harici taksimin karinesi olabileceği ve taksimde pay eşitliğinin zorunlu olmadığı da göz önünde tutulmalıdır. Eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davacı R.. K.. vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacıya iadesine, 04.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.