Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/9770 E. 2014/11093 K. 13.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/9770
KARAR NO : 2014/11093
KARAR TARİHİ : 13.10.2014

MAHKEMESİ : BURHANİYE KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/03/2014
NUMARASI : 2007/125-2014/30

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında …. Köyü çalışma alanında bulunan 166 ada 15 parsel sayılı 1.952,34 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz irsen intikal, taksim ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı M.. G.. adına tespit edilmiştir. Davacı A.. B.., dava konusu taşınmaz üzerinde bulunan sekiz adet ceviz ağacının kendisine ait olmasına rağmen, durumun tutanağın beyanlar hanesine işlenmediği iddiasıyla dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda verilen kesin süre içerisinde davacı tarafından keşif avansı yatırılmadığından davanın reddine, çekişmeli 166 ada 15 parsel sayılı taşınmazın davalı M.. G.. adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı A.. B.. tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece verilen süre içerisinde davacı tarafça keşif avansının mahkeme veznesine depo edilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, bu şekildeki değerlendirme dosya kapsamına uygun düşmemektedir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 36. maddesinin ispat külfeti kendisine düşen taraf aleyhine uygulanabilmesi için öncelikle dosyanın keşfe hazır hale getirilmesi, bir diğer ifade ile taraflardan tanık ve diğer delil listelerinin alınması, dayanılan kayıtlar varsa celbedilip dosyaya konulması, komşu parsel tutanak ve dayanaklarının getirtilmesi, yerel bilirkişi adaylarının isimlerinin zabıta aracılığı ile tespit edilmesi ve dosyanın her yönüyle keşfe hazır hale getirilip hiçbir eksikliğinin bulunmaması gerekir. Dosyanın keşfe hazır hale getirilmesinden sonra belirlenecek keşif günü ile ilgili ara kararında hakim, katip, mübaşir, yerel bilirkişi adayları, taraf tanıkları, uzman bilirkişilere verilecek ücretler, vasıta parası ve yapılacak tebligatlarla ilgili masraflar kalemler halinde gösterilip, bu ücretlerin temini ve yatırılması için ilgililere makul bir süre tanınmalı, ilgiliye tanınacak süre ile keşif günü arasında da bilirkişi adayları, taraf tanıkları ve uzman bilirkişilere çıkarılacak davetiye için yine uygun bir sürenin bulunmasına azami özen gösterilmesi gerekmektedir. Somut olayda; dosya keşfe hazır hale getirilmiş ise de, keşif giderinin keşif tarihine kadar davacı tarafından mahkeme veznesine depo edilmesine, keşfin 12.03.2014 günü saat 14.00’dan itibaren icrasına karar verilmiştir. Masrafın keşiften hemen önce yatırılmış olması halinde bu süre, keşif davetiyelerinin muhatabına ulaşabilmesi için yeterli bir süre olmayıp, Tebligat Yönetmeliği’nin 15. maddesine de uygun değildir. Yapılamayacağı önceden belli olan keşif için taraflara külfet yüklenmesi isabetsiz olduğu gibi, usule ve yasaya uygun bulunmayan ara kararına uyulmadığı gerekçesi ile davanın reddine ilişkin hüküm kurulmuş olması da isabetsiz olup, davacının temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 13.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.