Yargıtay Kararı 16. Hukuk Dairesi 2014/9661 E. 2014/11078 K. 13.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 16. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/9661
KARAR NO : 2014/11078
KARAR TARİHİ : 13.10.2014

MAHKEMESİ : İZMİR KADASTRO MAHKEMESİ
TARİHİ : 25/02/2014
NUMARASI : 2013/466-2014/52

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında ….Köyü çalışma alanında bulunan 1177 ada 306 parsel sayılı 3.929,52 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, Menderes Asliye Hukuk Mahkemesinde dava konusu olduğundan söz edilerek malik hanesi açık bırakılmak suretiyle tespit edilmiştir. Davacı Hazine tarafından davalı A.. V.. aleyhine Menderes Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan el atmanın önlenmesi ve kal davası hakkında davacının davasının kabulüne dair karar verilmiş ve karar 28.09.2006 tarihinde kesinleşmiştir. Mahkemece, Asliye Hukuk Mahkemesi dosyası getirilerek yapılan yargılama sonunda dava konusu 1177 ada, 306 parsel sayılı taşınmazın davacı Hazine adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davanın esası hakkında karar verilmiş ise de, varılan sonuç dosya kapsamına uygun düşmemiştir. Çekişmeli 1177 ada 306 parsel sayılı taşınmazın kadastro tespiti 23.05.2013 tarihinde, Menderes Asliye Hukuk Mahkemesinde davalı olduğu gerekçesiyle, malik hanesi açık bırakılmak suretiyle yapılmıştır. Bahse konu, Menderes Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2004/561 Esas, 2004/964 Karar sayılı ilamı, 28.09.2006 tarihinde kesinleşmiştir. 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 27. madde hükmüne göre; “Mahalli hukuk mahkemelerinde görülmekte olan kadastro ile ilgili ve henüz kesinleşmemiş bulunan taşınmaz mala ilişkin davalar hakkında o taşınmaz mal için kadastro tutanağı düzenlendiği tarihte bu mahkemelerin görevi sona erer ve davalara ait dosyalar mahkemesine re’sen devrolunur.” Somut olaya bakıldığında ise; kadastro tespit tarihinde genel mahkemede görülen ve aktarılması gereken derdest bir dava bulunmamaktadır. Hal böyle olunca, kadastro işleminin olağan usule göre tamamlanması için çekişmeli 1177 ada 306 parsel sayılı taşınmaza ait tutanak ve eklerinin Kadastro Müdürlüğüne iadesine karar vermek gerekirken davanın esası hakkında yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davacı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 13.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.